Aşkın mezarı 3. kitap 7. bölüm

Birkaç kişi erkeğin ve kızın kollarına girmiş onları sürükleyerek götürüyordu. Başka birkaç kişi ise şapkalı adamın cansız bedenini kaldırmış ve onu taşıyordu. Erkek ve kız için hiçbirisinin önemi yoktu ama. Onlar için önemli olan tek şey şapkalı adamın ölmesiydi. Bu yolculuğa onun sayesinde başlamışlardı. Ne öğrendilerse onun sayesinde öğrenmişlerdi ama şimdi o yoktu. İkisi de kendini yalnız hissediyordu. Onlara her şeyi öğreten, her an yanlarında olan hatta tanışmalarını sağlayan kişi artık yoktu.

Bir süre sonra geldikleri gibi geri döndüler. Onlar içeriye girer girmez odadaki matem havasını soludular. Herkesin yüzü asıktı ve yere bakıyordu. Önce herkes büyük bir odada toplandı. Kimse konuşmak bir tarafa nefes bile almıyordu. Başkan bile sessizlik içindeydi. Daha sonra tahtadan yapılmış bir kutu içerisinde şapkalı adamın bedenini getirdiler. Yüzü beyazlaşmıştı, hareket etmiyordu.

Herkes onun etrafına toplanmıştı. En önce erkek ve kız duruyordu. Onların karşısında ise başkan vardı. Başkan konuşmak için elini kaldırdı ve herkes ona baktı.

"Bu gün değerli dostumuz, yoldaşımızın ölüm haberini aldık. Hep yanımızda olan o bile şimdi çok uzaklarda artık. Ona bunu yapanlardan intikamımızı çok acı bir şekilde alacağız ancak şu an intikam planmayıp dostumuzu anmak istiyorum. Bildiğiniz gibi şapkalı adam aşkın koruyucularının herşeyiydi. Yapması gereken her şeyi eksiksiz olarak yaptı. Size onun bilinmeyen hikayesini anlatmak istiyorum.

Bundan çok yıl önce şapkalı adam sistemin çok önemli bir yöneticisiydi. Öyle ki o onay vermeden hiçbir şey yapılmazdı. Bir gün tutsak düşen bir kızı görür ve o an daha önce hiç hissetmediği duygular hissetmeye başlar. Daha sonra kızı oradan çıkartır ve aşk adını verdikleri bir şeyi yaşamaya başlarlar. Elbette sistem bundan haberdardı, o her şeyden haberdar olurdu. Şapkalı adamın evine yapılan bir baskında kız öldürülür. Sonra sistem şapkalı adamı karşısına alır ve ona emirlere uymazsa onu da öldüreceklerini söyler. Şapkalı adam sistemi yok etmeye o an yemin eder işte. Hem sistemin en önemli adamıydı hemde en büyük düşmanı."

"Ancak kız hiç ölü durmuyordu." dedi erkek şaşkın bir şekilde."

"Ölümden dönmüş demek ki. Onu kurtarmışlar ve beynini yıkamışlar. Sonucu hepiniz biliyorsunuz. Hepimiz için çok büyük bir acı, çok büyük bir kayıp. Söz vermenizi istiyorum sisteme yaptıklarını ödeteceğinize dair. Bunu duymak istiyorum yüksek sesle."

Orada bulunan herkes bağırmaya başladı ve hepsi bir ağızdan sisteme bunu ödeteceklerini söyledi. Onu yok edeceklerdi.

Başkan konuşmasını bitirdikten sonra eliyle erkeği ve kızı işaret etti. Konuşma sırası onlardaydı şimdi. İlk olarak ikisi birbirine baktı ve daha sonra erkek konuşmaya başladı.

"Onu tanıyalı fazla zaman olmadı. Bana bir amaç verdi, anlamsız hayatıma bir sebep verdi. Beni onunla tanıştırdı. Aşkı anlamamı sağladı. Hayatıma bakıyorum da ondan önce hiçbir şeymişim ben. Boşuna nefes alıp ağaçlarla konuşuyormuşum. Şimdi onun yokluğunu hissediyorum ve bu yokluk çok acı ama onun intikamını alacağıma dair söz veriyorum. Onun intikamını almadan bu beden nefes almayı bırakmayacak." konuşmak zordu aslında. Bazen kelimelerin boğazına düğümlendiğini hissetti bazense nefes alamadığını. Yine de konuştu o ve konuşma sırasını kıza bıraktı.

"Onun gibiydim bende." erkeğin elini tutup havaya kaldırarak. "Bende onun kadar kayıptım. Bende en az onun kadar eksiktim. Sonra karşıma çıktı benim ve aradığım şeyleri bulmamı sağladı. Ben hep arada yaşadım hayatı şapkalı adamla karşılaşana kadar. Sonra hayatım bir daha eskisi gibi olmadı. Her geçen gün daha da güzelleşti. Aşkı öğrendim ben, onu yaşadım." son kelimesini bitirdiğinde erkeğin gözlerinin içine bakıyordu. "Onun intikamını alacağım bu beden nefes almayıp bırakmadan önce.

Daha sonra başkaları da konuştu. Şapkalı adamın onları kurtarmasından, hayata döndürmesine, bir anlam vermesinden bahsettiler. Söylenenler her ne kadar farklı olsa da aslında hepsi aynı şeyi anlatıyordu.

Bir süre sonra başkan ellerini omuzlarının üzerine koydu ve "konuşmamız gerekiyor" dedi. Daha sonra üçü birden odadan çıktılar ve başka bir odaya yöneldiler. Şapkalı adam gittiğine göre planları yeni baştan yapmaları gerekiyordu.

0/Post a Comment/Comments