Aşkın mezarı 3. kitap 4. bölüm

"Neler döndüğünü anlamıyorum!" kız konuşurken gözlerini hafifçe kısmıştı.

"Birazdan herşeyi öğreniriz bence, sakin olmalıyız. Çok yorucu bir gündü biliyorsun."

"Biliyorum ama bazen başka şeyler bulmak istiyorum. Biraz farklılık belki."

"Her zaman olmuyor o biliyorsun. Malesef olmuyor."

"Şapkalı ne zaman gelir acaba? Ne işler karıştırıyor yine? Fark ettin mi bize anlattıklarından çok daha fazlasını biliyor o ama çok azını bize söylüyor."

"Normal ama o bu işe yıllarını vermiş biz daha yeniyiz ve zamanla söylüyor bize."

"Böyle yapma ama sen böyle baktığın zaman şapkalıya bile kızamıyorum. Herşeyi unutuyorum bir gülümsemeni gördüğüm zaman."

"Kızgın olduğun zaman çok tatlı oluyorsun demiş miydim sana?"

İkisi birbirlerinin ellerini tutup bakışmaya başladıktan kısa bir süre sonra şapkalı adam içeriye girdi ve hızlı adımlarla onlara doğru yürüdü. "Şimdi konuşabiliriz. Dışarıda olan biteni biliyorsunuz zaman şimdi bilmediklerinizi anlatayım size. Sistem için ölü sayısının bir önemi yoktur. Bu nedenle amaçları için herşeyi yapabiliriz. Daha önce yaptığı gibi katliam fitilini ateşleyebilir kolaylıkla. Şu anda öyle bir noktadayız ve tüm silahlarını kullanıyor çünkü kaybederse yok olacağının farkında. Bu aslında bizim ne kadar başarılı olduğumuzu gösteriyor ve bu işin arkasında sonuna kadar devam edeceğiz. Şimdi biraz dinlenin, yapabiliyorsanız rahatlayın.

Bundan sonra neler olacağını anlatmam gerekiyor size. Ben zaten hep yanınızda olacağım için size her aşamada yardımcı olacağım ancak neler olacağını bilmeyi hak ediyorsunuz. İlk olarak hala uyanmamış bir grup siyahlı adama baskın yapacağız. Siyahlı adamların bir kısmı bize katılmış durumda ama hala sayımız oldukça az bunun için siyahlı adamlara baskın yaptıktan sonra sistemin zihin kontrol mekanizmasını yok etmemiz gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra siyahlı adamların sayısı azalacaktır. Elbette sona yaklaştığımız zaman sistemin gücünü azaltmak için çocukları kullanacağız ve henüz emin olmadığımız bazı bilgiler var, onlara göre hareket edeceğiz."

"Yine çok kolay olacakmış gibi anlatıyorsun. Sanki herşey hemen olabilecekmiş gibi."

"Elbette hemen olmayacak. Ancak bu yola ilk çıktığınız zamanki haliniz ile şimdinizi kıyaslayın aradaki farkın büyüklüğünü bir düşünün. Bu aslında neler yapabileceğinizin bir göstergesi. Düşünsenize ikiniz bir araya geldiğiniz zaman karşınızda kim durabilir. Hep söylediğim gibi aşkı siz yaşatacak ve yayacaksınız."

"Sen bizi çok iyi tanıyorsun ve çok kolay kandırıyorsun galiba." dedi erkek gülümser bir şekilde.

"Bu da benim yeteneğim olmalı." dedi şapkalı adam." "Tüm yetenekler sizde olmamalı bence." Karşılıklı olarak gülmeye çalıştılar ama o an için gülmek oldukça zor bir eylemdi.

"Ben şimdi gidiyorum. Siz biraz dinlenin, bir şeyler atıştırın. Sonra siyahlı adamlara çok güzel bir baskın yapacağız, planların bitmesine çok az kaldı bu yüzden izninizi istiyorum. Kısa zaman sonra tekrar geleceğim." şapkalı adam cümlesini bitirdikten sonra hep yaptığı gibi hızlı bir şekilde odadan çıktı. Kız ve erkek ise tekrardan ellerini tuttular ve gözlerinin içine baktılar. Şapkalı adam haklıydı onlar birlikte olduğu sürece kimse onları durduramazdı.

0/Post a Comment/Comments