Aşkın mezarı 42.bölüm

Beyaz ay cümlesini bitirdiği zaman tekrar konuşmaya başladı "Dünyanın aynı şekilde gitmeyeceğini çok iyi biliyordum. Bu yüzden beni yakaladıkları zaman mücadele bile etmedim. Sistemin kazandığına inanması gerekiyordu. Bunun için benim görevimde esir düşmekti ve bende bunu yaptım. Doğru zamanı bekledim, sizleri bekledim. Ne kadar güzel olduğunuzun farkında bile değilsiniz."

"Biz nasıl güzel olabiliriz ki?" kız şaşkın bir şekilde sormuştu sorusunu.

"Siz bilmiyorsunuz ama aşkı siz yaşatıyorsunuz. Sistemi siz yeneceksiniz. Birbirinize nasıl baktığınızı bilseydiniz o zaman anlardınız. Siz 3000 yılda bir açan bir çiçeksiniz. O çiçek açtıktan sonra her yerde onlardan olacak. Aşk öyle bir şeydir ki bir kez olsun ortaya çıktığı zaman yayılmaya başlar. Siz bunu yaptınız işte. Siz aşkı yaşatıyorsunuz, onun geçmişten alıp şimdiye getirdiniz. Aşk asla yok edilemez ancak onu uyutabilirler. Tek bir kişi bile aşkı hatırlasa o yaşamaya devam eder."

"Peki ya bir kişi bile hatırlamazsa ne olur?" bu sefer erkek konuşmuştu sonunda bazı cevaplar alıyorlardı ve bir heyecan kaplamıştı onları.

"O zaman birisinin hatırlaması beklenir. Birisi hatırladığı zaman aşk yeniden yaşamaya başlar. Sizde olduğu gibi aşk unutulmuştu ve siz onu hatırladınız. Sadece hatırlamak değil siz onu yaşadınız, onu anladınız."

"O zaman biz aşkın kurtarıcılarıyız."

"Kesinlikle öyle ama siz aşksınız artık. Siz aşkın beden bulmuş halisiniz. Belki kimse anlayamaz bunu ama ben baktığım zaman öyle bir güzellik görüyorum ki anlatamam."

"Bundan sonra neler olacak?"

"Kırmızı ayı kurtarmanız gerek. Sistem bizi ele geçirerek herkesin üzerinde kontrol sahibi oldu. Şimdi o kontrol zayıfladı ve kırmızı ayı kurtardıktan sonra kontrolünü kaybedecek."

"Sonrasında sistem kaybedecek değil mi?"

"Evet, sitem kaybetmeye başlayacak. Elbette kontol ettiği askerleri ile bize saldırmaya devam edecek fakat sonunda sistem kaybedecek."

"Peki siz bunu binlerce yıl öncesinden nasıl gördünüz? Bizim geleceğimizi nasıl bilebildiniz anlayamıyorum."

"Bu soruyu sormak için biraz daha zamanınız var bu yüzden size sorunun cevabını şimdi vermeyeceğim ama zaman biraz daha ilerledikten sonra bu sorunun cevabını öğreneceksiniz. Şimdilik sadece geleceğin tahmin edilebilir olduğunu söyleyebilirim."

"Sanırım hep bir bilinmezlik içinde yaşayacağız biz."

"Yaşamak zaten bir bilinmezliktir. Geleceği bilemezsiniz veya nelerle karşılaşacağınızı. Bildiğiniz bazı şeylere tutunup devam edersiniz. Yaşamak böyledir."

"Buna da alışmalıyız sanırım. Buradan çıkıp kırmızı ayı kurtarmaya mı gitmeliyiz?"

"Kesinlikle kırmızı ayı kurtarmalısınız. Sistemi zayıflatmak için onu kurtarmanız gerekiyor. Buradan geriye dönün ve orada kurucu ile konuşun. O size ne yapacağınızı anlatacaktır. Ancak sakın unutmayın sizi çok daha zor zamanlar bekliyor. Sistem sizin ne yapacağınızın farkında ve daha güçlü bir koruma olacaktır. Bu noktada size daha fazla görev düşecek."

"Bizim gitmemiz gerekiyor sanırım. Sadece seni bir daha görebilecek miyiz merak ediyorum."

"Belki de bir gün tekrar karşılaşırız."

"Görüşmek üzere."

Erkek ve kız diğerleri ile birlikte geldikleri yoldan geriye döndüler. Bu sefer daha fazla gizlendiler. Diğerleriyle yollarını ayırdılar ilk önce. Daha sonra çok normal bir şekilde yürüdüler. Hatta yürürken tüm bu olanlardan habersizmiş gibi davranıp sarhoş taklidi yaptılar. Herkes gibi davrandılar dikkat çekmemek için. Gece ilerlerken onlar gölgelerden ilerleyip kapıdan geçtiler ve tekrardan şapkalı adamın yerinde buldular kendilerini.

Şapkalı adam "Hoş geldiniz." dedi ve konuşmaya devam etti "Fazla zamanımız yok kurucu sizleri bekliyor. Biliyorsunuz şimdi kırmızı ayı kurtarmamız gerekiyor ve çok önemli gelişmeler oldu. Planı yeniden yapmamız gerekiyor. Hesaplarımıza göre kırmızı ayı kurtarmak için tek bir anımız olacak. Gün doğumuna kadar vaktimiz var. Beni takip edin."

0/Post a Comment/Comments