Aşkın mezarı 2. kitap 44. bölüm

Şapkalı adamı bulmaları fazla zamanlarını almadı. Onu etrafta koşuştururken gördükleri zaman başta rahatsız etmediler. "Biraz sonra konuşuruz" dedi erkek ve beklemeye devam ettiler. Şapkalı adam ise etrafta koşuşturmaya devam ediyordu. Bir an için durduğunda sessiz adımlarla ona yaklaştılar ve kız "Şimdi ne yapmamız gerekiyor?" diye sordu.

Şapkalı adam bir an boyunca sadece onlara baktı ve hiçbir şey söylemedi. Geçen bir anın ardından hafifçe gülümsedi ve "Kurucu size gelişmelerden bahsetmiştir. Şöyle yapacağız kırmızı ayın saklandığı yeri biliyoruz. Onun girişinde bekleyeceğiz ve çıkan her aracı takip edeceğiz. 2 tane motor yeterli olacaktır. Sen" dedi erkeği işaret ederek "yeteneğini kullanarak kırmızı ayın hangi araçta olduğunu anlamaya çalışacaksın. İkiniz seçtiğiniz aracı takip edeceksiniz ancak her ihtimale karşılık diğer araçlarda takip edilecek. Sizinle birlikte birde nişancıyı göndereceğim. İkiniz bir motora, nişancı ise diğer motora binecek."

"Nereye gitmeliyiz şimdi?" diye sordu erkek.

"Şu anda ekibi ayarlıyorum. Biraz zaman tanıyın ve sakinleşin. Zamanımız azalıyor bildiğiniz gibi. Biraz dinlenin siz yakında yanınıza geleceğim."

Erkek ve kız şapkalı adamın yanından ayrılıp yakınlardaki boş bir odaya geçtiler. İkiside iki kişilik bir koltuğa oturdu ve yanındakinin elini tuttu. Onlar el ele tutuştuğu zaman sanki dışarısı ile bağlarını koparıyorlardı. O an için hiçbir şey düşünmediler, hiçbir şey hissetmediler sadece damalarında dolaşan bir duygu vardı ve o duygu tüm bedenlerini kaplamıştı. Onlar için yeni bir duyguydu bu, adının aşk olduğunu biliyordu ikisi de. Sanki damarlarında dolaşan şey tüm bedenlerini yakıyordu. Ancak bu yangın acı değil onlara mutluluk veriyordu. Bu yüzden asla eskisi gibi olmayı düşünmediler. Eğer bir yangınsa içlerindeki ikisi de kül olmak istediler.

Şapkalı adamın gelmesi fazla uzun sürmemişti. O içeriye girdiği zaman hızlı bir şekilde konuştu "Hazırlanın gidiyoruz."

Hızlı adımlarla ilerleyen şapkalı adamı takip ettiler bir süre boyunca. Daha sonra daha önce hiç görmedikleri bir kapıdan geçtiler. Odaya girdikleri zaman etrafta 13 tane motor gördüler. Motorların etrafında onlarla beraber 14 kişi duruyordu. Şapkalı adam motorları işaret edip "Hazırlanın" dediği zaman herkes motorlara bindi. Şapkalı adam ise bu anda ikisinin yanında durup "Bunlar silahlarınız. Çok büyük bir çatışma olmayacağını düşündüğümüz için büyük silahlar vermiyorum size. Bunlarla çok rahat hareket edebilirsiniz. Şimdi motorunuza binin, bende sizinle geleceğim ama takibe katılmayacağım."

İkisi birlikte motora bindiler. Erkek ön tarafa geçti ve kız onun arkasına. Daha önce hiç bu tarz bir motora binmemişlerdi. Hatta hangi zamana ait olduğunu bile bilmiyorlardı ama önemi yoktu. Daha önce benzer motorlar görmüşlerdi ama çok farklıydılar. Demek ki şu anda bindikleri bayağı bir eskiden kalmıştı.

Herkes motorunu bindiği zaman ilerideki büyük kapı açıldı ve motorlar teker teker ilerlemeye başladı. Çıkan ses ve altlarındaki gücü hissetmek bedenlerindeki adrenalin derecesini yükseltmeye yetiyordu.

Diğer motorlarla birlikte bir süre boyunca yol aldılar. Öyle bir duygudu ki bu sanki altlarında inanılmaz bir güç vardı ve o güç sürekli olarak daha fazlasını istiyordu. Sokaklarda ilerlerken etraflarındaki herşeyin bir bir yok olmasını seyrettiler. Bu esnada şehrin dışına çıkmışlardı bile. Biraz daha ilerledikten sonra bir tepenin üzerine durdular. Şapkalı adam motordan ilk inen olmuştu ve gür bir sesle "Kırmızı ayı burada tutuyorlar. Birazdan siyah araçlar çıkmaya başlayacak ve siz onları takip edeceksiniz. Daha sonra onları durdurup araştırma yapacaksınız ve kırmızı ayı bulmaya çalışacaksınız. İşte ilk araç çıkıyor, hazırlanın."

Herkes siyah aracın çıktığı yere doğru bakıyordu. Erkek ise onun içinde ne olduğunu anlaya çabaladı. Aralarındaki mesafe oldukça fazlaydı ve bu mesafe yeteneğine engel olabilirdi. Ancak o bunu hiç düşünmedi ve sadece odaklandı. İlk araç hızlı bir şekilde uzaklaşırken erkek gözlerini açtı ve "Bu değil." dedi. Onun içinde sadece siyahlı adamların boş zihinleri vardı.

Bir sonraki araç çıktığında erkek yine aynı şekilde odaklandı ve aracın içindekileri hissetmeye çabaladı. Aslında aradığı tek şey aracın içinde farklı bir şeydi. Onun dikkatini çekebilecek, anlamlandıramadığı bir şey arıyordu. İkinci araca bakıp "Bu da değil" dedi. Aynı ilk araç gibi ikinci aracı da iki tane motor takip etmeye başladı.

Beklerken içlerindeki heyecan giderek artıyordu. Üçüncü araç çıktığı zaman erkek yine aynı şekilde odaklandı ve etrafındaki herşeyi düşüncelerinin alanından çıkarttı. Böyle daha başarılı oluyordu ve üçüncü aracın geçişi sırasında sadece onun içindekilere odaklandı. İki tane boş zihin vardı ama o araçta başka bir şey daha vardı. Güçsüz, öfkeli ve kırgın başka bir şey hissetti. Daha fazla bir bilgiye ihtiyacı yoktu ve iki motor onu takip etmeye başladı.

0/Post a Comment/Comments