Adam: Bir şarkı çalıyor
burada ve sen gidiyorsun. Yavaş adımlarla, düşünceli bir şekilde gidiyorsun hem
de. Arkana bakmak istiyorsun ama arkana bakarsan gidemeyeceğini de biliyorsun.
Büyük ihtimalle ağlıyorsun giderken. Gözlerinden yaşlar dökülüyor. Belki
geçmişi düşünüyor, hatalarınla yüzleşiyorsun. Belki de gitmek hiç kolay değil
senin için. Belki kalmak istiyorsun. Belki küfrediyorsun hayata. Sayıp,
sövüyorsun hiç acımadan. İçinde küçük bir umut kalmış veya tamamen
karanlıktasın. Gölgen bile terk etmiş seni. Yapayalnız hissediyorsun belki.
Sanki tüm dünya gitmiş de boş bir kürede yürüyorsun gibi geliyor. Beni
düşünüyorsun belki. Belki ilk adımında unutmuşsun çoktan. Ağır adımlarının
sebebi de heyecanındır. Gidiyorsun madem düşünme o zaman beni. Sen git ve mutlu
ol. Düşünme daha fazla. Bilmiyorum, asla da öğrenemeyeceğim.
Burada şarkı çalmaya
devam ediyor. Sen gideli beri aynı şarkı tekrar ve tekrar çalıyor. Şarkıyı
değiştirecek gücüm yok. En çok hangisi kanatırsa o çalsın istiyorum. Sense
gidiyorsun. Tek kelime söylemeden hem de. Gitmek mi daha zor kalmak mı merak
ediyorum. Gitmek daha kolay herhalde. Ben gidemiyorum çünkü. Aynı yerdeyim,
aynı zamandayım. Hiçbir şey değişmiyor burada sadece sen yoksun, gidiyorsun.
Adım atışını izliyorum. Adım hızından beni ne kadar sevdiğini çıkarmaya
çalışıyorum. Ne kadar çaresiz bir durumdayım. Düşünsene gölgene bakıp gözlerini
görmeye çalışıyorum. Gözlerini bir daha göremeyeceğim. İyi mi oldu kötü mü oldu
bilmiyorum. Sadece parçalandığımı biliyorum. Sadece eksildiğimi biliyorum.
Sanki birisi gelmiş ve ruhumun yarısını alıp gitmiş gibi. Alışmam mı gerek? Alışabilir
miyim? Veya bunları istiyor muyum emin değilim. Hala aynı şarkı çalıyor tekrar
ve tekrar. Sense hala gidiyorsun.
Kadın: Gitmek ne kadar
zormuş. Adım atıyorum ama sanki ayağımı aşağı çekiyorlar. Kaldıramıyorum bile.
Sanki her an kaldırımlara takılıp düşecekmişim gibi geliyor. Düşersem yanıma
gelirsin değil mi? Yaralanırsam beni iyileştirirsin? Şu an bunu o kadar çok
istiyorum ki anlatamam ama düşmemem gerekiyor. Düşersem gidemem çünkü. Düşersem
kalırım. Elini bir kez daha tutarsam hatta gözlerine bir kez daha bakarsam
ayrılamam ki yanından. Bu yüzden gidiyorum işte. İşin komik tarafı neden
gittiğimi bende bilmiyorum. Hayatımın en mutlu günlerini senin yanında
yaşamışken hem de. Geri zekâlıyım ben. Her şeyi bırakıp gidiyorum. Büyük ihtimalle
bundan sonra mutlu olamayacağım. Sanırım sana bağlanmaktan korkuyorum. Sanki
seninle olursam kendimi kaybedecekmişim gibi geliyor. Bunun seninle hiçbir
ilgisi yok. Hepsi benim suçum kendime güvenemiyorum. Belki mutluluğa alışık
değilim bilmiyorum. Sadece attığım her adımda sebeplerimin kaybolduğunu
biliyorum. Lanet olası gururum olmasa çoktan dönmüştüm yanına. İçimden bir ses
özgürlüğe gittiğimi söylüyor bir başka ses ise esirliğe. Yalnızlığın esiri
olacağımı ekliyor sonra. Hiç şarkı çalmıyor burada, hiç ses yok ve ben hala
gidiyorum.
Ya sen ne yapıyorsun.
Gitmişsindir büyük ihtimalle. Beklemezsin beni. Beklemeni de istemem. Çoktan
gitmişsindir sen. Beni o kadar çok sevemezsin. Canın da yanmıyordur. Yani
umarım yanmıyordur. Hele ağlıyorsan kendimi nasıl affederim bilemiyorum.
Gitmişsindir sen. Ne olur git. Ben dönmeyeceğim. Sende bekleme beni, git. Çalan
şarkıyı değiştir ve git. Benim gibi ağır ağır da gitme. Koş, git, uzaklaş.
Kanama, benim gibi parçalanma da ama ne olursun bekleme beni. Seni bıraktığım
yerde oturup yolumu gözleme. Dönmeyeceğim çünkü. Gitmek için sebeplerim yok
belki. Senin de kalmak için sebeplerin olmasın. Ben gidiyorum, belki hiç mutlu
olamayacağım ama sen ol. Lütfen şarkıyı değiştir. Aynı şarkıyı tekrar tekrar
dinleme. Hatta unut o şarkıyı, beni unut. Başka şarkılar var ve başka
hikayeler. Sana yalvarırım bekleme beni. Vereceğin kararı bilmiyorum ve bu
bilinmezlik içimi parçalıyor. Kendimi zerre kadar umursamıyorum ama sen. Ama
sen. Kendimi nasıl affedebilirim bilmiyorum. Şimdi ne yapıyorsun? Gidiyorsun değil
mi koşar adımlarla? Ne olur bekleme beni.
Adam: Kalmak daha zordu
belki gitmekten ama ne kadar kalabilirim ki burada. Kaç gün, kaç ay kaç yıl
bekleyebilirim seni. Bir gün bende gideceğim. Bu bankın üzerinde gölgemi
bırakıp gideceğim hatta bir daha asla ben olmayacağım veya beklemeye devam
edeceğim seni ılık bir rüzgârsa geri gelirsin ama biliyorum gelmeyeceksin.
Beklemek ne kadar saçma bir oyun şimdi. Neyi bekler ki insan, niye bekler ki.
Gittin işte sana verdiğim yüreğimi aldın ve fırlattın, sonra ise gittin. Belki
de gitmek çok kolaydı senin için belki de uzaklaşınca kahkahalar atmaya
başladın mutluluktan. Gelme sen, istememek değil bu ama gelirsen yine canımı
yakar belki yine gidersin. Bu söylemek çok zor benim için ama gelme en iyisi
sen. Sonra bir daha öldürmek zorunda kalırsın beni. Gerek yok bunlara. Sen git,
dönme ve mutlu ol. Beni boş ver sen.
Kadın: Gitmek aslında en
zor yoluydu sevmenin. Senden uzaklaşınca önce renkler kayboldu sonra sesler
gitti. Issız bir çöldeyim şimdi, sıcak bedenimi kavuruyor ve ben yanıyorum. Aşk
böyle bir şeymiş demek ki aşk için yanmak gerekirmiş. Peşimden gelip beni
durdurman için neleri vermezdim ki ama bilirim gelmezsin. Gidenin peşinden
gelinmez ki hiç. Gururlu birisin sen beni yeniden sev desem anlamı olmaz bunun.
Bana söylemezsin ama görürüm yüreğinde açtığım yaraları. Sevme beni, unut hatta
gitti gerçek bir aşkın kollarına. Haklısın sana söyleyemediklerim var. Gitme dediğin
zaman gideceğimi biliyordun ama değişemem, kalamazdım seninle. Kalmama sebebim
cümlelerle, kelimelerle, romanlarla anlatılamayacak kadar büyük bu yüzden
gidiyorum işte. Sana açtım biliyorum ama daha büyük yaraları kendime layık
gördüm. Sana ulaşan her kurşun önce benim bedenimden geçti. Şimdi gidiyorum ve
bir daha dönmeyeceğim.
Adam: Dünyanın yuvarlar
olduğunu söylerler. Eğer senin gittiğin yolun tersine yürürsem ileride bir gün
seninle karşılaşabilirim belki. O zaman yüreğimde unuttuğun kurşunu sana geri
verebilirim. Beklemek veya vazgeçmek mümkün değildir bazı zamanlarda. İnsan
aşktan vazgeçemez. Bende hiçbir fotoğrafını bırakmamana rağmen bir resmini
çizip onu yatağımın başucuna koyabilirim. İnsan nasıl vazgeçebilir ki seni
sevmekten? İnsan nasıl unutabilir ki? Baktığım her yerde sen varsın, ne zaman
gözlerimi kapasam yine seni görüyorum. Neden gittiğini bilmiyorum ama önemli
değil. Beklemek veya gitmek arasında kararsızım ama bildiğim bir şey var ben
gidemem senden ve dünyanın yuvarlak olduğunu söylüyorlar.
Resim: miraccoon