Eski arkadaş...

Hayat garip! Bu girişle başladığım kaçıncı yazı olduğunu bilmiyorum aslında. Ancak öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki tekrar yazasım geliyor. Aslında başka gariplikler de anlatabilirim sizlere ancak her şeyi sırası ile yapmak gerektiğini düşünen birisiyim. Malum durum böyle olunca da bilmem hayatın bilmem kaçıncı garipliğinden bahsetmeliyim.

Şimdi efendim herkesin bildiği gibi "zaman" isimli bir kavramımız vardır ve bu kavram herkesi farklı etkilemektedir. Sonuçta insanlar aynı zaman diliminde çok başka şeyler yaşayabilir. Bu yaşanan başka olaylar da insanları farklı yönlere sürükler. O kadar farklılaşabilir ki insanlar geçen yıl tanıdığımız insanı bir sonraki sene görsek tanıyamayabiliriz. Bugün size bu konulardan bahsetmek istiyorum aslında. Geçenlerde bir arkadaşımı gördüm; onca yıl boyunca beraber sohbet ettiğimiz, gezdiğimiz, çok fazla şey paylaşmıştık. Sonra hayatlarımız farklı yönlerde akmaya başladı. Herhalde 8 yıldır görmüyordum onu. Hayat bu ya tekrardan karşıma çıkardı. Zamanında o kadar samimi iken şimdi konuşacak bir şeyimiz kalmamıştı. Çok garip bir duygu bu çünkü hatıralarımızda bir arkadaşımızı "çok iyi, çok samimi, çok kafa" diye hatırlarız. Sonra bir gün gelir ve karşılaşırız, ortak hiçbir şey kalmamıştır. Eski günlerden konuşulur mesela lise arkadaşınızsa sınıftan, hocalardan, çekilen kopyalardan ama şimdiye dair konuşamazsınız.

Daha ilginç bir örnek olarak mesela hoşlandığınız birisi var, inanılmaz keyifli zaman geçiriyorsunuz. Sonra bir şey oluyor ve uzaklaşıyorsunuz birbirinizden. Aradan yıllar geçiyor tabi ikinizde kendi yolunuza gidiyorsunuz. Sonra kader ya bu tekrar karşılaştırıyor sizi. Geçmişte ondan ne kadar hoşlanırsanız hoşlanın, onu ne kadar severseniz sevin hatta onca yıl boyunca bir an aklınızdan çıkmamış olsa bile karşınızdaki kişi hatıralarınızdaki o insan değildir. Bir çok defa deneyimledim bunu. Hatta yıllara bile gerek yok aradan aylar geçse bile yeterli olur. Bambaşka birisi vardır karşınızda. Onu gördüğünüz ilk anda bütün hatıralarınız gözlerinizin önünden geçer. Onun gülümsemesi, bakış şekli, konuşma tarzı, kullandığı kelimeler gelir aklınıza. Sonra ilerler ve onunla konuşmaya başladığınızda onun artık eskisi gibi gülmediği görürsünüz, sesi eskisi gibi neşeli de değildir. Bir kaç bir şeyden konuşursunuz. Havadan, sudan veya ördeklerden olması fark etmez pek. Başka birisi vardır karşınızda ve siz onu tanımıyorsunuzdur. Aradan geçen zamana tanıklık etmemişsinizdir. İkinizde farklı yaşamlar yaşadığınız için değişimlerde farklı olmuştur. Zamanında hoşlandığım birisi ile karşılaştım evet, havadan sudan konuştuk işte. Online oyunlardan falan, hatırlamıyorum bile aslında ne konuştuğumuzu.

İnsan dediğimiz varlık zamanla değişir aslında. Herkes değişir, her şey değişir. Eğer bu değişimleri birlikte yaşıyorsak çok farkına varmayız bunun. Nasıl ki bir yakın bir arkadaşımız zamanla değişiyorsa biz de onunla birlikte değişiriz. Ancak bu değişimleri her an gördüğümüz için algılayamayız. Sonra yıllardır görmediğimiz bir arkadaşımız ortaya çıkar ve "abi sen ne kadar değişmişsin ya" deriz. Aynısını o da bizim için söyler aslında. Hele bunları karşı tarafın içini göremediğim için söyleriz. Eğer derinliklerini görebilirsek karşı tarafın değişimi aklımız bile almaz. O kadar farklıdır ki selam bile vermekte zorlanır.

Değişim ve zaman konusunda anlatacak çok fazla şey var ama hepsini anlatmaya gücüm yetmez benim. Şimdi yaptığım gibi kısaca değinebilirim anca. Aslında bu konuda amacım hissettiklerimin ne kadar garip olduğunu anlatmaktır. Zaman geçiyor, insanlar değişiyor işte. Farklılaşıyor mu demeliyim acaba? Bilemedim şimdi...

0/Post a Comment/Comments