anlatılamayanlar

Aslında anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki. Bir anda kendimi yine bir anaforun içinde buldum. Etrafımda olan olaylar, kişiler ve benim hepsine birden müdahale etme gereksinimi karmaşıklaştırıyor beni. Öyle ki kendim için bir şeyler yapamıyor gibi hissediyorum. Aslında kendim içinde bir o kadar çok şeyi yaptığım zamanlar bunlar. Neden böyle hissediyorum bilmiyorum. Belki biliyorum ama kelimelere dökmek istemiyorum. Belki istiyorumdur da başka bir şeyler engel oluyor bana. Kelimelerimin renginin bordo olmasını istemiyorumdur veya bilmiyorum. Aslında biliyorum hemen hemen her şeyi bildiğim gibi. Şaşırıp kalma durumu değil bu, sonuçta kurgulamıştım bu geleceği. O zaman neden böyle hissediyorum?

Aslında bu benim yırtıp attıklarımla birlikte 6 veya 7 inci yazım. Bunların bir kısmı hikaye olmak için yazılmışken bir kısmı sadece bir iç kanamasıydı. 4 tanesini bitiremedim ve yırtıp attım. Kalan 2 tanesi ise bitti onları da yırtabilirim yakın zaman içerisinde. Benim asla yazılarımı yırtmadığımı da dikkate alırsak eğer bir gariplik olduğunu düşünülebilir aslında. Evet evet bir gariplik var. Aslında iyi hissediyorum şu sıralar, iyi anlamda bir çok adım attım. Bunların rahatlığı var üzerimde evet, mutluyum aynı şekilde. O zaman neden o sayfalar yırtıldı?

Belki ne yazarsam yazayım bir hamle olacağı içindir. Ben o kadar oyunlardan kaçarken tekrardan bir oyunu başlatmak istemiyorum. Oyun olursa çünkü hamlelerini, nasıl oynayacağımı ve nasıl kazanacağımı biliyorum. Hep bildim ve bu hamleleri görüp de onları hesaba katmadan hareket etmek cidden güç. Oyun oynarsam oyunu kazanırım ve sonra başka bir oyun başlar. Tavla gibi mesela bir oyunu kazanırsın ve başka birisiyle başka bir oyun başlar. Oynamak istemiyorum bu sebeple. Hamle kaçırmalarım da hep bu yüzden.

Belki insanların "sevgi" kavramını ne hale getirdiğini görüyorumdur ve bunun içindir hissettiklerim. Sonra sen kalk hepsini düzeltmeye kalk. Gücüm buna yeter mi acaba? Mesela aşık ama yanlış kararlar veren iki insanı birleştirebilir miyim veya onları birbirinden söküp alabilir miyim? Bunu başarabilirim daha önce yapmadığım bir şey değil. En azından yüzleşmelerini sağlayabilirim. Tabi onlarla birlikte bende yüzleşirim. Kaçtığım bir şey mi var acaba yüzleşirim diyorum. Bilmiyorum belki derinliklerimde nedenler saklıdır ve bende o nedenlerden kaçıyorumdur. Aslında onları da biliyorum sadece gerçek olma ihtimali beni korkutuyor.

Duralım biraz burada. Kendimle ilgili bir şey anlatmamış olmama rağmen biraz daha dışarıya çıkalım. Dünyamızdan, galaksimizden uzaklara gidelim. Kendimizi terk edelim bir süre ve biraz düşünelim "gerçek aşk, sevgi" ne demektir diye. Biraz daha düşünelim, o düşündüklerimize nasıl ulaşırız diye. Sonra oturup ağlayalım bu kadar basit olmasına rağmen sahip olduğumuz hiçbir şeye. Biraz daha ağlayalım anlamını kirlettiğimiz onca kavrama. Sonra o düşüncelerimize ulaşmak için bir şeyler yapın. Ben mi benim tek hamlem beklemek. Gelme ihtimali çok düşük bir geleceği beklemek. En iyisi ben bir hikaye daha yazayım ve onu da yırtıp atayım. En iyisi alıp yüreğimin derinliklerine gömeyim o hikayeyi. Hikayemde hiç oyun olmasın mesela gerçeklerin aksine. Yalanlara veya sahteliklere hiç yer olmasın hayata rağmen.

Şimdi izninizle gidiyorum. Anlatacaklarımın azlığından değil ama bunun ötesinde söyleyeceklerimin bir oyunun hamleleri olacağından korktuğum için gidiyorum. Anlatımın eksikliği de bu yüzden. Merak etmeyin bu arada iyiyim ben. Sadece oynamamayı seçtim ve yaşadıklarım onun yüzünden. Ben olmayı seçtim ve bu yüzden bütün başıma gelenler. Ben olmaya devam ama gerçeklere ulaşmak için oyunsuz bir hayat.

Belki ben bilerek ve isteyerek kaybetmeye oynuyorumdur bazen. Kazanarak geçen onca oyunun ardından. O halde kendim olmaya ve kaybetmeye devam diyelim. Artık herhangi bir oyuna hamle olmadan daha fazla uzatamam. Şimdi gitmeli ve işlerimi tamamlamalıyım. Belki birbirine aşık iki insanı tekrar birleştiririm. Belki söküp alırım onları birbirlerinden. Ben mi, bu gece çok soğuk olacak biliyorum..

5/Post a Comment/Comments

Doğa dedi ki…
oyunları,hamleleri düşünmeden düpedüz yaz sen.. yırtıp atma..yarım kalanlar bile güzel eminim.
Oğuz Marangoz dedi ki…
bir vakit elbet yarım kalanları da okursun merak etme. teşekkür ederim...
SesSzLiK... dedi ki…
belkide okutmak istemiyosundur..
Oğuz Marangoz dedi ki…
belki de evet. belki zamanı gelmemiştir...
SesSzLiK... dedi ki…
bekleriz.. seni dinlemek için burdayız..