Filmler kaldığımız yerden...

Aslında başka şeyler yazmak istiyordum, biraz daha derinlere gömülmek güzel olurdu. Ancak sayıları an be an artan ve yorumlanmayı bekleyen filmler var. Elbette bu yorumların dikkate alındığını da öğrenince daha bir istekli oldum. Daha fazla oyalanmadan başlamak istiyorum çünkü sırada çok film var. Bu dönemde peşi sıra izlediğim dramalardan sonra birazda eğlenceli birşeyler izlemek istedim, komedi ve abd action filmleri ağırlıklı bir seçkimiz var bu sefer.

The Love Guru: İzlerken çok eğlendiğim bir filmdi. Mike Mayers oldukça başarılı bir performans ortaya koymuş. Austin Powers tan daha iyiydi bu filmde, nedense en ufak keyif almamıştım o filmden. Ayrıca Jessica Alba'nın da ön planda olması hoş olmuştu gerçekten. Sadece kızları etkilemek için guru olmak istemiş ve dünyanın ikinci en ünlü grusu olan bir karakterle karşımızda Mike. Eğlenmek için izlenebilir, güzel vakit geçiriyor insan. Aralarda da budizmden, felsefeden alıntılar var. Güzel olmuş.

Wanted: Angelina ablamız yine yapacağını yapmış. Kurşuna falso verme sahnesi ve bunu kanıtlamaya çabalanması filmle çok dalga geçmemi sağlasa da bol para harcanmış, bol efektli bir abd filmi. Hikaye kurgusu her ne kadar saklanmaya çalışılmış ve sonlara doğru etkileyici bir bitiş yapılmaya çalışılmış olsa da en başında çözmüştüm. Daha yaratıcı olmaları lazım.

Silent Hill: Oyunu çok iyiydi her ne kadar bitirebilme fırsatım olmasa da, çok güzeldi. Geneldi uyarlama filmleri sevemedim pek, oyun her zaman daha iyi olmuştur. Ancak bu sefer beklediğimden daha iyi bir film çıktı karşıma. Hala oyunun daha başarılı olduğunu savunsam da, mistik içerikli gerilim filmleri arasında başarılı bir örnek. Bu film türünü de sevdim, güzel oldu.

Iron Man: Bir başka çizgi roman uyarlaması diyerek oldukça uzun bir süre boyunca izlemedim. Zaten Tony Stark karakterini sevmezdim, gereksiz gelmişti hep bana. Ancak bu eskiklik filmde giderilmiş. Aşırı ukala karakter çok daha güzel durmuş. Daha fazla sevdim. Güzel bir uyarlamaydı bence, efektler güzeldi. Kurgu idare ederdi. İzlenebilir, keyif aldım.

Ultraviolet: Başrolde Milla Jojovich olması izlemem için yeterli bir sebepti. Zaten başka bir şey de yoktu, orta kalite bir kurgusu vardı. Bence Milla abla hariç herşey çıkarılsa daha fazla zevk alabilirdim. Efektler başarısdı, dövüşler de aynı şekilde. Kurgu kendi içinde hatalıydı. Milla abla için izlenir, gerisi yalan.

Jumper: Değişik bir kurgusu olan eğlenceli bir film. Fakat neden saklanmıyorsun da ben burdayım süper güçlerim var sonra her yere gidebiliyorum gibi salakça bir mantık benimsiyorsun. Eğlenceliydi ama karakterin yaptığı seçimlerin sebeplerinin olmaması, geçmiş hakkında eksik bilgiler gibi beni rahatsız eden hususlar vardı.

Definetly, Maybe: Uzun zaman boyunca görüp de izlemediğim filmlerden biriydi. "Two man and a girl in Pizza place" isimli dizide berg rolüyle tanıdığımız Ryan Reynolds başrollerde. Tipik bir "How I met Your Mother" şeklinde "baba bana annemle nasıl tanıştığını anlat" bir girişle başlıyor. Ancak gerçekten güzel bir romantik komedi filmi çıkmış ortaya. Yine başlarda olm o kız doğru değil bak bu daha uygun dedikten sonra arkadaşın filmin sonunda o kızla birleşmesi "biraz ukala olmamı sağladı. Güzel filmdi, eğlendim.

Kungfu Panda: İşte mükemmel eğlenceli bir film. Daha önce söylemiştim bayılıyorum bu animasyon filmlerine diye. Çok keyifliydi, çok sevdim. İzlenmesi gerekir, izleyin eğlenin.

President of Year: Yıllar geçsede Robin Williams performansından birşeyler kaybetmiyor. Bu film sanırım bunun kanıtı. "Politikacılarla dalga geçen bir adam kazara da olsa ABD başkanı olursa neler olur?" nasıl olur sorusunun güzel bir şekilde cevaplıyor. Abd siyasetine çok derin eleştrileri de içinde barındırıyor. Eğlenceli bir film.

Fireflies in the Garden: Bu kadar komik, macera filmi izledikten sonra bir dramaya ihtiyacım var dedim kendime ve bunu izledim. Harikaydı! Ryan Reynolds bu sefer ciddi bir rolde karşımıza çıkıyor ve çok da güzel oluyor. Güzel bir aile dramı, Julia Roberts da ayrı bir hava katmış. Anlatım dili, sadece ve bizden kurgusu ile oldukça etkiledi beni. Birçoğumuz benzer bir çocukluk yaşamışızdır elbette, çok tanıdık geldi bütün karakterler. Çok güzeldi!

Hala anlatmadığım 3 film kaldı artık onları da bir sonraki sefere inceleriz. Benden şimdilik bu kadar.

Sağlıcakla kalın...

0/Post a Comment/Comments