Seni uzaktan sevmek 11

Bazı zamanlar çok hızlı ilerlediğimi düşünüyorum. Sanki henüz zamanı gelmedi diye söylemediğim her şeyi söylemişim gbi geliyor. Bu yüzden zaten söyleyeceklerim konusunda tereddütte olan kafamı iyice karıştırıyor. Diyebilirsin ki neden bu kadar ince eleyip sık dokuyorsun. Vereceğim cevapların sayısı çok fazla olsa da "çünkü buna değersin" demekle yetineceğim. Belki cevabım yeterli gelmeyecek ama kaybetmeyi göze alamayacağım kadar değerlisin benim için.

İçimde sana dair kocaman bir evren var demiş ve bunu hemen hemen tüm yazılarımda tekrar etmiştim. Bununla da yetinmeip o kocaman evrenin milyonda birini bile anlatamayan iki hikaye yazmıştım. Şunu belirtmek isterim ki oradaki her gezegeni teker teker anlatabilirim. Ancak bunları şimdiden anlatmak istemiyorum. Öyle gezegenler var ki tek başıma onların yanına ble yaklaşamam. Biraz da devam etmeyi senden gelecek cevaplara göre yapmak istemiyorum. Sanırım hikayenin devamını istemen gerek. Başka şekilde yazmayı planlamıyorum.Yoksa yüzlerce farklı hikaye yazabilirim o evrenlerden.

Beni anlamış olduğunu düşünüyorum. Bunu kurduğun cümlelerden, satır arası boşluklarından tahmin edebiliyorum. Hiçbiri net olmasa da bu yazıların yazılma amacı zaten net bir şeyler elde etmek değil. Unuttun mu bir hayali paylaşmak için yazıyorum bunları. O kadar bedenime sığmayacak kadar büyüdüğünde yazmaktan başka çarem yoktu. Asıl amacım aslında içimde büyüyen seni satırlara aktarıp bir parça da olsa rahatlamaktı.

Aslında anlatmak istediğim bunlar değil. Bulutlardaki şekillere bakıp nasıl seni her seferinde görüyorsam aynı şekilde bunu anlatmak istiyorum. Ancak bunu anlatmaya çalışırken her saç telini ayrı ayrı betimlemek de istiyorum. Bir diğer taraftan sadece gözlerini anlatan bir hikayede yazıp o hikayeyi gülümsemenle bitirmek istiyorum. Bunları da yapabilirim ama eğer anlamadıysan fazla ipucu vermiş olurum. Bunu da istemiyorum. Gelmene daha çok var ve bazı şeylerin mesafelerin arasında kaybolmasını istemyorum.

Yazdıkça içimde büyüyorsun doğru ama yazmadığım zaman yine aynısı oluyor. Sadece yazarak onu kontrol edebiliyorum. Kontrollü büyüme denir ya hani hemen hemen o şekilde. Bir diğer taraftan o büyümeyi sınırlar içinde tutmam gerekiyor. Sonra bütün hayatımı kaplamanı istemem. Yanlış anlama elbette hayatımı kaplayabilirsin sadece henüz onun zamanı gelmedi. Yoksa inan hiç şikayetçi olmam aksine fazlasıyla mutlu olurum.

Acı bir kahve içiyorum şu anda. Kahve genzimi yakıyor. Dışarıda bir yerdeyim. Oturmuş, sana yazıyorum. Burada sana çok yazı yazdım. Aynı kahve, aynı masa, aynı defter ve aynı kelimeler. Ne zaman buraa gelsem hep aynı ritüel. Hep yazı bitene kadar kahve soğmuş olur ve ben giderim. Küçük defterimi çantama koyup uzaklaşırım. Bu yüzden bu mekanda içtiğim kahve bile seni hatırlatıyor. Güzel bir gariplik doğrusu.

Her gece uyanıp mailleirmi kontrol ettiğimi bilmeni istiyorum aynı zamanda. Senden bir kaç kelime bile gelse güzel rüyalar görüyorum. Sanırım rüya görmediğimden bahsetmiştim sana. Bu sebeple bile vaz geçilmezsin benim için. Hayatımda nerede durduğunu anlatan güzel bir örnek oldu sanırım.

Şimdi gitmem gerekiyor. Bu gecey bir yerlerde geçirip yarına geçmeliyim. Söylemiştim ya sana berdüş hayatı yaşıyorum diye. Gitmeliyim artık. Burada fazla bile kaldım. Kendine çok dikkat et görüşmek üzere.

0/Post a Comment/Comments