Uyumak veya uyumamak arasında fark görmüyorum. Uyuyorsun ve uyanıyorsun aradan çokça zaman geçmiş okuyor. Dinleniyorsun elbette ama kafamda bu kadar düşünce varken nasıl uyurum ben. Sessiz düşünceler zihnimi işgal etmişken şimdi düşüncelerin arasında kaldım ve kaçacak bir yerim yok benim.
Neyi fark ettim biliyor musun benim hiçbir zaman kaçacak bir yerim olmadi. Ne zaman kaçmaya çalışsam kendimi en yoğun düşüncelerin arasında buluyorum. Artık kaçmak istemiyorum evet, artık korkmuyorum hiçbir şeyden. Daha kötü ne okabilir diyorum daha kötüsü oluyor. Hayatın kuralı sanırım bu. Hayat dediğimiz şey tamamlamaya çalışırken parçalanmaktan ibaret.
Yine harikayım düşünmem gerekenlerin hiçbirini düşünmüyorum. Bir oyun oynuyorum ben ve bu oyunda kazanan değil kaybeden var. Bende her zaman en büyük kaybeden. Hayatımı inceliyorum, geçmişimi tartıyorum ve hayatım boyunca yanlış kararlar aldığımı görüyorum. Kaybetmek bir alışkanlık oldu bende.
Bu kadar düşünce fazla uyumalıyım artık. Derin derin nefes alıyorum ama olmuyor. Nefesime odaklanmaya çalışıyorum o da olmuyor. Güzel şeyler düşünmeye çalışıyorum yine yapamıyorum. Hayatı mücadele içinde geçen bir insan en fazla küçük zaferlerini hatırlıyor. Melvenia'dan uzak kalmak için Kylana'yı düşünmek istiyorum ve bunu yaparak onu kullandığımı fark ediyorum. Benim yüzleşmem lazım. Göz kapaklarım ağırlaşıyor bu güzel bir şey en azından bir süre düşünmeyeceğim.
"siyahın bile terk ettiği bir yerdeyim. Burayı çok iyi biliyorum ben. Rüyalar diyarındayım ve nedense herkes gibi saçma sapan rüyalar görmek yerine hep buraya geliyorum ben.
Hangi yöne gidersem gideyim değişen bir şey olmuyor. Yön kavramı olmadığı için ilerlediğimin bile farkında değilim. Zifiri bir siyahın tam içindeyim. Bu karanlık benden yayılıyor biliyorum. Ben siyahım, zifiriyim ve buradan gidebileceğim bir yer yok.
Kendimi siyaha bırakıyorum beni kaplaması için. Düşüyorum, ne kadar düştüğümü bilmiyorum. Siyahın içinde, düşüyorum.
Düşmeye devam ederken bazı hatıralarımın yanından geçiyorum. Hatıralarımı görüyorum ama dokunamıyorum. Düşmeye devam ettikçe hatıraların sayısı artıyor. Kiminde mutluyum, kiminde üzgünüm. Kiminde savaşıyorum kiminde arkadaşlarımın yanındayım. Melvenia var bir çoğunda. Öyle hatıralar görüyorum ki o yanımda olmasa bile her yerde o var. Melvenia'yı görüyorum o her zaman yanımda benim ama içimde hiçbir zaman olmadı. Galdor her zaman yanımda Naserious benim en büyük destekçim ama içime bakıyorum ve orada kimseyi göremiyorum. Yalnızlık bu olsa gerek etrafım insanlarla dolu ama gerçekte kimse yok.
Yalnızlık böyle olmalı belki de herkes benim gibi hissediyordur. Belki de kimsenin yanında kimse hiçbir zaman var olmadı ve bu düşünce canımı çok yakıyor. Canım o kadar yanıyor ki yere çarpıyorum. Bütün kemiklerimin kırılması gerekirken burnum bile kanamıyor benim. Garip, çok garip ölmüş olmam gerekirdi.
Ayağa kalkıyorum ve etrafa bakıyorum. Yemyeşil devasa ağaçlar var az uzağımda küçük bir dere yavaşça akıyor. Kuş seslerini duyuyorum sanki evrenin en guzel bestesini çalıyorlar. Muhteşem bir güzelliğin içindeyim ve burada yanlış olan bir şeyler var. Hep olmak istediğim yerdeyim evet ve bu iyi hissettiriyor. Ancak ben iyi hissetmeye alışık değilim. Bu yüzden bir gariplik var diyorum. Belki de öldüm ve başka bir yerdeyim şimdi.
Her şeyi arkamda bırakıp burada sonsuza kadar yaşamak istiyorum. Yaşlı bir ağaca yaslanıp kuşların şarkılarını dinliyorum. Gözlerimi de kapatıyorum ben mücadele etmeyi bıraktım. Her an saçma bir amac uğruna savaşmayı da bıraktım. Bu hayatta mücadelenin veya savaşmanın bir sonu yok. Sanırım ben sadece dinlenmek istiyorum.
Arkadaşlarım aklima geliyor ve canım yanıyor. Geçmişimden kareler gözlerimin önünden geçiyor ve canım daha çok yanıyor. O kadar yanıyor ki gözlerimi açıyorum ve etrafımdaki bütün ağaçların kurumuş olduğunu fark ediyorum. Dere tamamen kurumuş, kuşlar şarkı söylemeyi bırakmış. Bütün ağaçların yanmış olduğunu fark ediyorum daha sonra. Az önce mükemmel olan her şey bir anda yok oluyor. Ben ayağa kalkıyorum ve yürümeye başlıyorum.
Hayatımın sonuna kadar yaşamak istediğim yer artık yok ve benim buradan gitmem gerekir. Zaten heo böyle yaptım ben hayallerim yok olduğu zaman ayağa kalktım ve baska bir hayale doğru yürüdüm. Sonra bir başkasına ve bir başkasına. Kuracak bir hayal kalmayana kadar devam etti yolculuğum sonrası yok. Ben sondayım artık buradan gidecek başka bir yer yok ama ben hala yürüyorum.