Ben bıraktım artık geçmiş yaralara yama yapmayı,
Dikiş tutmayan yaralar gördüm ben,
Sürekli yağan yağmurlar, ıslak gözler,
Kelimelere ihanet ettiğim bir yerdeyim,
Sessizlik örtüsü asıyorum gökyüzüne,
Sen bile konuşma artık,
Değişimin aynı kaldığı bir yerdeyim,
Palyaço sessizlik diyorum sana neden hala konuşuyorsun?
Bütün suçları kendimde topluyorum,
Bırak onlar kendilerini melek sansın,
Efendim biraz çiçek ekelim etrafa, renklendirelim hayatı,
Bu şehrin bütün yolları çukurla kaplı,
Düşemüyorum, kalkmayı anlatmıyor kitaplar,
Böyle bir gecede kaybettim ben,
Seni de böyle bir gecede kaybettim,
Kendimi bile böyle bir gecede kaybettim,
Hatırlıyorum, hatırlamak sonu gelmeyen bir işkence,
Suçu yıldızlarda arıyorum artık,
Başka türlüsü mümkünmüş gibi,
Palyaço papatyaları koparma, silme hatıralarımı benden,
Efendim hiç gelmeyen gider mi?
Hayalleri terk eder mi insanı?
Nasılsın diye kimse sormasın mesela,
Yalan söylemek istemiyorum,
Sahte gerçekler onların olsun, gerçek acılar kalsın,
Sil gözünün yaşlarını palyaço çirkin oluyorsun,
Kimse sevmeyecek seni, evet biliyorum kimsenin sevmediğini,
Efendim herkes unutmuş sevmeyi,
Aşk sadece eski masallarda kalmış, onu okuyan yok artık,
Çıkarken şemsiyeni al, hava çok sıcak,
İnsanın yüreği kavruluyor,
Efendim yıldızlar artık kuzeyi göstermiyor,
Aynı kabuğu koparıp duruyoruz, sonra iyileşmesini bekliyoruz yaraların,
Aynı yalana sürekli kanıyoruz,
Yüreğinin götürdüğü yere git palyaço, kendinle karşılaşacaksın,
Korkma kendinden, korkma benden,
Ben ve sen ayrı yazılmaya mahkum iki kelime,
Biz olamamak yazılmış sayfalara,
Bu yüzden yarım bütün şiirler,
Güneş tekrar doğacak, papatyalar açacak yeniden,
Biz tabiki yalnız olacağız, o gelmeyecek,
Bir iç çekiş olacak belki sonra bizde unutulacağız,
Evet efendim, şiirler kadar yalnız kalacağız biz,
Onun adı başka yerlerde yazacak, bilemeyeceğiz...