Yıkılmış limanlar

 


Kelimelerin bittiği bir yerden geçiyorum,

Sessizliği saplıyorum yüreğime,

Kanamak yetmiyor artık, acılar sevap kisvesi altında,

Adın sözlüklerden mülteci, ben anlamsız şiirler yazıyorum, 

Bu sokak eksik, bu şehir yalanlarla dolu, bu karanlık çok fazla, 

Dur biraz! Daha uzağa gitme, gidersen kaybolurum, 

Cümlelerim ulaşamaz sana, yıkma artık yolları, 

Gitme diyemem sana ama uzaklaşma daha fazla, 


Cümlelerim idam yolcusu birer birer, 

Ben takılıp kalmış gibi aynı ana, 

Saatimi bozdum ben, akmasın zaman istemiyorum, 

Ben hep aynı yerde, beklemek bile gitti benden, 

Bana bakma artık, bir uçurumun kenarındayım, 

Sensizliklerde sayıyorum geçen günleri, 

Günlerden yalnızlık, dünlerden sensizlik, 

Bu düştüğüm kaçıncı çukur, çıkmak istemiyorum, 

Tedavisi olmayan bir hastalık bu, adı.. 

Biliyor musun bazı kelimeler söylenmiyor artık, 


Bu kaçıncı şiir? Bu kaçıncı son? 

Duyuyor musun beni? Bu tarafa bakma, dayanamam, 

Bilme yaralarımın sayısını, çok bile az kalır işte, 

Ben kendi gölgeme basıp düşerim, 

Dün veya yarın, aynı gibi, aynı yalnızlık, 

Yağmurlardan fırtınalardan geçtim, ardımda bıraktım güneşli hayalleri, 

Kendimi unuttum yaşlı bir sokakta, 

Bulutlara bakamaz oldum artık, resmini kaldır lütfen geçmişimden, 

Seni aradığım sokaklar geliyor aklıma, siyaha boyuyorum eskiyi, 

Hayalin bile renklendiremiyor artık, gitmek  yasaklanmış bir kelime, 


Dur biraz, ne olursun dur! Uzaklaşma daha fazla, 

Ben, sana yetişmeyeceğimden korkuyorum, 

Eskimiş hayallerim var, dokunmaya kıyamadığım, 

Köşe bucak kaçıyorum gerçeklerden, 

Parça parça dökülüyorum sensizliğe, 

Papatyalar kurumadan gel mesela, 

Sensizlik şiir oluyor akıyor satırlardan aşağıya doğru, 

Yıktığım limanlar var benim, yaktığım denizler var, 

Sonuna kadar dinleyemediğim şarkılar, 

Ben başlangıçtayım yine, yine aynı sokakta bekliyorum, 

Şiirler yetmiyormuş bazen, hep eksik kalıyormuş sensizlikte, 

Çok sevmek az geliyormuş bazen... 


0/Post a Comment/Comments