Geleceğin hatıraları 35. Bölüm yeni roman

 


Ben bazen nefret ediyorum hayal kurmaktan zaten başıma ne geldiyse hayaller yüzünden geldi. Her şeyin bir anda gerçeklikten kopup benim hayal dünyamın bir parçası olması düşüncesi bitiriyor beni. Zaten hep böyle olmaz mı ne zaman hayal dünyamızı gerçeğe çekmeye çalışsak yıkılmaz mı hepsi? Gözlerimde bir baskı var ama ağlayamam. Hayır, yapamam asla olmaz güçlü olmalıyım en azından güçlü görülmeliyim ki aramızda kalsın güçlü görülmekten de nefret ediyorum. Sakın bana nefretin çok güçlü bir kelime olduğunu söyleme bütün öfkemi senden çıkarabilirim ve ben okuyucum ile tartışmak istemiyorum.


Acaba onlarda benim gibi bir hayal gördü mü? Gerçeği söyleyeyim en azından kendime söyleyeyim gerçeği ne gördükleri umurumda bile değil sadece Kylana farklı! Onun hayatında bile olsa bir yerimin olmasını çok isterim. Acaba me görmüştür hayalinde belki hayallerimiz ortaktır. Ben hayallerimi gerçek yapmaya gidiyorsam eğer onunla en kısa zamanda konuşmam gerekiyor evet yapmalıyım bunu. Konuşursam ne söyleyebilirim ki ona? Onu sevdiğimi mi yoksa ona aşık olduğumu mu? Ölene kadar onun yanında olmak istediğimi de söyleyebilirim. Bunlar çok basit sözcükler ama benim ona karşı hissettiklerim o kadar basit değil. Binlerce roman yazsam anca küçük bir parçasını anlatabilirim. Onun da benzer duygular içinde olduğunu hayal ediyorum ve bu beni mutlu ediyor. Hayal kurmadan insan yaşayamıyormuş.


Sis dağılmaya başladığı zaman "hadi gidelim bir tehlike yok burada ve yolumuz çok uzun." diyorum ve ilerlemeye başlıyoruz. Hiçbir şey konuşmuyoruz herkeste bir gerginlik seziyorum sadece Kylana bana bakarak gülümsüyor. Belki düşüncelerimi okuyabiliyordur ve onu ne kadar sevdiğimi biliyordur.


Pusulayı takip ediyoruz acaba yolculuk nereye götürecek bizi. İçimde bir heyecan var, maceracı kişiliğim ortaya çıkıyor yine. Yolculuklar küçük bir adımla başlarmış hep ve önemli olan o küçük adımı atmakmış. Oysa ben sadece onun kalbinin derinliklerine yolculuk etmek istiyorum. Söylemek istediklerimi zihnimin en güzel köşesinde saklıyorum zamanı gelince söylemek için. O köşe kelimelerle dolu hep biraz daha beklemeliyim.


"Bu tarafan devam edeceğiz." Pusulanin gösterdiği yönü işaret ediyorum onlara ve o tarafa doğru yürümeye başlıyoruz.


- Arkadaş hayatım boyunca yürüyecek miyim ben?

- Başka türlü o koca göbeği nasıl eritmeye planlıyorsun Galdor?

- Belki senin ağzını burnunu kırsam biraz zayıflarım Lucian. İstersen hemen deneyelim.

- O şekilde zayıflayamazsın Galdor. Birayı fıçı ile içtiğin için oluyor hep.

- Ben neyi anlamıyorum biliyor musun Naserious o kadar bela ile karşılaştıktan sonra gerçekten tek derdiniz benim göbeğim mı?

- Elbette o olacak göbeğini uzaya fırlatsak gezegenin yeni bir uydusu olacak.


Kylana cümlesini bitirdiği zaman kahkahalar içinde gülmeye başlıyoruz. Bize gülmek gerçekten çok yakışıyor hep gülmeliyiz biz. 


- Bir şey söyleyeyim mi size? Siz benim en iyi dostlarımsınız. Sizsiz bir hayatı hayal bile edemiyorum.

- Teşekkür ederim Galdor sende bizim için öylesin. Biz harika bir ekibiz gerçekten.

- Ortam bir anda çok duygusallaştı bence hiç sarılmayalım birbirimize valla şu anda hiç ağlayasım yok.

- Evet, ya neden hep böyle oluyoruz? Ya şu an karşımıza çok büyük bir tehlike içinde olsak ne yapacağız. İki güzel söz söyleyince hemen yelkenleri indiriyorsunuz.

- Hayır Galdor efendi hem konuyu açıyorsun hemde hemen değiştiriyorsun böyle olmaz ama.

- Naserious sen onu tanımıyorsun ağlayacak gibi oldu, gözleri doldu, dudakları titredi eğer o ağlarsa hepimiz boğuluruz.

- Demek ki Galdor bizi korumak için konuyu değiştirdi. Merak etme be Galdor'cum hepimiz biliyoruz senin ne kadar ponçik bir kalbe sahip olduğunu.

- Valla hepinizi döveceğim önce hepinizi üst üste koyarak döneceğim sonra ayrı ayrı. 

- Tamam Galdor bunu yapacağını hepimiz biliyoruz hadi devam edelim yolumuza.

İlerlemeye devam ediyoruz. Yürürken ağaçların arasından geçmeye devam ediyoruz ileride küçük bir tepe görüyoruz. Tepeyi tırmandığımız zaman alt tarafında küçük bir köy görüyoruz. Renkli evlerin bir bölümü yıkılmış, toprak sokaklarda oyun oynayan çocuklar var ve işin garip tarafı ise hiç yaşlı görmememiz. Pusula o köyü işaret ediyor ve oraya doğru yürümeye devam ediyoruz.


0/Post a Comment/Comments