Umudun bittiği yer 52. bölüm - yeni roman

 


Lucian ve Hayal ayağa kalkıp başlarıyla odada bulunan herkesi selamladı. Daha sonra Lucian eski dostu Naserious'a baktı ve gülümsedi. Vedalaşma merasimi bittikten sonra odadan çıkıp hemen yan taraftaki odaya girdiler. Odanın içinde bir adet yatak ve iki kişilik bir koltuk bulunuyordu. Odaya uzun zamandır kimsenin girmediği durmuş hava kokusundan belli olabiliyordu.

"Lucian seninle gurur duyuyorum ben."

"Ben bir şey yapmadım ki Hayal. Sadece ejderhayı ikna edeceğiz hemde bir değil iki değil çok tane ejderhayı ikna edeceğiz."

"Sen çok şey yaptın Lucian farkında değilsin. Eskiden olsaydı önce düşünür sonra sorgular ve öyle karar verirdin. Ancak sen artık düşünmüyorsun hissettiğin gibi yaşıyorsun şu an."

"Belki de öyledir ama seni tanıdıktan sonra diğer şeylerin önemi kalmadı. Düşünmek diyorsun düşünmek hiçbir zaman işe yaramadı ki. Seni tanıyana kadar hep düşündüm hep sorguladım hep kafaya taktım o pis dünyada temiz kalmaya çalıştım hep ama anlamsızdı. Elimde sadece kaybettiğim saçlarım kaldı. Bu bir hikayemi bilmiyorum ama bir tek bu hikayenin sonun muhteşem olması için uğraşacağım. Evet, sonra ejderhalara kafa atmak olsa bile."

"Ejderhalara kafa atmana gerek olmayacak merak etme. Gelmeni çok uzun zamandır bekliyordum biliyor musun? İşin garip tarafı geleceğine kimse inanmasa da ben hep inandım. Hep dedim ki kendime kalbin seni asla yüzüstü bırakmayacak."

"Tahmin edebiliyorum bende çok uzun yıllardır seni bekliyorum. Eğer biz, sen kaçırılmamış olsaydın karşılaşabilir miydik acaba?"

"Neden merak ediyorsun ki bunu Luci? Sonunda yanyanayız önemli olan birlikte olmamız değil mi?"

"Önemli olan yanyana olmamız, hep beraber olmamız. Bir hikayeysek mesela biz sonu olmasın. Sonlardan nefret ediyorum ben."

"Hiçbir zaman bitmeyecek sadece biz kalsak bile geriye -ki bu olmayacak- hep yanyana olacağız."

Lucian, Hayal'in elini tuttuğu sırada onun gözlerine bakıyordu. O an kendini o kadar huzurlu ve mutlu hissediyordu ki yaşadıklarının gerçek olup olmadığından şüphe etti bir süre boyunca. Bir insanın gerçek aşkı bulması, mutlu olması, aşık olması hep bunlar masallara saklanmıştı. Gerçek hayatta kimse aşık olamıyordu ama şimdi onun gözlerinin içine bakıyordu ve damalarlarında kan yerine aşkın aktığına dair yemin edebilirdi.

Lucian yaşadıklarının her türlü gerçekten daha gerçek olduğuna karar verdiği zaman yüzündeki gülümsemesi biraz daha büyümüştü. "Keşke Galdor'dan biraz bira isteseydik. Bize biraz verir miydi sence?"

"İsteyebilirdik elbette o da verebilirdi belki. Çok güzel gülüyorsun sen."

"Bana diyene bak güzel kelimesi senin karşında anlamını kaybediyor."

Lucian ve Hayal sıkıca sarıldıkları sırada kapıya hızlı bir şekilde vuruldu. "Hadi aşıklar masal diyarına gidiyorsunuz."

"Aşıklar dedikleri biz olmalıyız. Ben şimdi aşık mı oldum? Şimdi gerçek mi yaşadıklarım benim. Sanki ben ondan önce hiç yaşamamışım. Elimden tutup beni peşinden sürüklüyor, gülümsediği zaman güneş doğuyor hayatıma. Ben neredeyim bilmiyorum, neler oluyor hiçbir fikrim yok ama ben buradan bir an bile ayrılmak istemiyorum."

"Hoş geldiniz çocuklar. Umarım dinlenmişsinizdir biraz. Ne yapacağınızı biliyorsunuz zaten diğerleri asker bulmaya gittiler. Siz gittikten sonra bende onlara katılacağım. Sadece kendinize çok dikkat edin eğer başınıza bir şey gelirse bu fıçıları onların başında kırarım ve bu hiç hoş olmaz. Bak yine sinirlendim aslında ben çok tatlı birisiyim."

"Evet, Galdor kesinlikle öylesin hatta insanın yanaklarını sıkası geliyor ama kendimi tutuyorum şu işleri halledelim sonra yapacağız. Siz de kendinize dikkat edin. Bu arada masal dünyasına nasıl gideceğiz biz?"

"Şuradaki kapıdan geçtiğiniz zaman masal dünyasında bulacaksınız kendinizi. Lütfen dikkatli olun orada nelerin olacağını bilmiyoruz. Çok az kaldı hissediyorum bunu."

"Görüşürüz gençler ve biz yokken akıllı durun ve sen fazla içmemeye dikkat et."

0/Post a Comment/Comments