Umudun bittiği yer 29. bölüm - yeni roman

 




Mağanın içinde yürümeye devam ediyorlardı. Kendi ayak sesleri haricinde yankılanan başka hiçbir ses yoktu. Lucian ise buranın nasıl aydınlandığını düşünüyordu. Etrafta hiç lamba yoktu ama içerisi aydınlıktı. Loş bir ışık vardı içeride ama bu ışığın kaynağı belli değildi. Bir an için Beyaz'a bu soruyu sormayı düşündü ancak daha sonra vazgeçti. Sessiz olması gerekiyordu yoksa tüm katillere yerlerini belli edebilirdi bunu istemiyordu. Kendi başına bir şey gelebileceğinden değil ama etrafta bir sürü katil cesedi olurdu ve her tarafı kana bulanırdı. Sonra bir yerde dere falan bulması gerekirdi elbiselerini yıkamak için. Elbiselerin kuruması için yine beklemesi gerekirdi ve ona ulaşmak için bir dünya zaman kaybederdi ki bunu kesinlikle istemiyordu.

Bu yüzden ilerlemeye devam ettiler. Sessizlik içinde. Beyaz Lucian'ın konuşmamasından dolayı oldukça mutlu olmalıydı diye düşündü. Beyaz bir baykuş neden mutlu olabilir diye düşündü sonra bu soruların anlamsız olduğuna karar verdi. Acaba Beyaz onun düşüncelerini okuyabiliyor muydu? Öyle olsa bile bu soru da anlamsızdı.

Onlar yürümeye devam ederken bir ses yankılandı mağaranın içinde "Hoş geldiniz."

Ses arkalarından geliyordu. Etkileyici bir kadın sesiydi ve sesin nereden geldiğini görebilmek için arkalarını döndüler ancak orada hiç kimse yoktu.

"Bende sizinle tanışmak için bekliyordum."

Bu sefer ses yine arka taraflarından gelmişti. Lucian ise konuşan kişiyi görmek için fazla beklememeye karar verdi. "Hoş bulduk."

"Seni hiç böyle hayal etmemiştim." Sesin kaynağı karanlığın içinden yavaşça çıktı. Karşılarında sarışın saçları beline kadar uzanan bir kız duruyordu. Deri zırhının önü göğüslerinin kıvrımlarını ortaya çıkaracak kadar açıktı. Deri bir pantolon giyiyor ve iki elinde hançerleri tutuyordu. Kızın yüzü oldukça güzeldi hatta kusursuz denilebilecek hatlara sahipti. Yemyeşil gözleri loş ışıkta parlıyordu sanki ve Lucian bir an için sadece gözlerine bakarken bulmuştu kendini. Daha sonra hızlı bir şekilde onun bedenini incelemiş, vücudunun kıvrımları keşfetmişti. 

"Beni hayal ettiğini bilmiyordum doğrusu. Bilseydim daha şık elbiseler giyerdim."

"Çok uzun zamandır seni düşünüyordum." Kız konuşurken hafifçe öne doğru eğilip göğüslerini ortaya çıkarmıştı. Çok güzel bir kız derdi Lucian eğer o kız onu öldürmek isteyen bir katil olmasaydı. Bu yüzden tüm dikkatini elindeki hançerlere vermişti.

"Eğer buralarda oturacak bir yer varsa seninle bir kahve içmek isterim."

"Şu an gerçekten kahve mi içmek istiyorsun. Komiksin doğrusu. Yapılabilecek onca şey varken kahve içmek nedir?" Kız konuşurken işaret parmağını dudaklarına getirip parmağını hafifçe aşağıya doğru kaydırdı. Loş ışık, kızın çekici fiziği ve gerçekten çok güzel olan yüzü. Bunların hepsi onun dikkatini dağıtmak için olmalıydı.

"Seni biraz daha yakından tanımak istedim aslında. Hem ilk karşılaşmada hançerlerini göstermen çok hoş olmadı bence. Bu arada adın neydi senin?"

"Çok yanlış sorular soruyorsun sen. İsmimin bir anlamı yok aslında isimlerin anlamı olsaydı doğru soruyu sorabilirdin. Eğer bana bir isimle hitap etmek istiyorsan bana aşk diyebilirsin." Kız hafifçe gülümsüyordu. Bu gülümseme onu daha çekici hale getiriyordu. Aynı zamanda Lucian onu öldürmek isteyen birisine neden aşk demesi gerektiğini merak ediyordu. Böyle olmamalıydı, bu katil diğerlerinden daha manyak gibi duruyordu. Ancak konuşmanın nereye gideceğini merak ediyordu.

"Memnun oldum o zaman. Seninle tanışmak büyük onur."

"Bende memnun oldum Lucian. Tahmin ettiğimden daha çekiciymişsin sen. Beklediğime değdin gerçekten."

"Beni neden bekledin merak ettim şimdi."

"Seni bekledim çünkü aşk olacağız seninle. Sen zevkin doğruklarındayken ben senin boğazını keseceğim."

"Ne güzel gidiyordu konuşma sende diğer manyak katiller gibi konuşmaya başladın. Madem beni bu kadar öldürmek istiyorsun neden saldırmıyorsun bana?"

"Sana şimdi saldıracağımı kim söyledi? Aslında seninle daha sonra konuşacaktım ama seni izlediğim zaman daha fazla dayanamadım seni yakından tanımak istedim. Daha yakın olmak istedim sana. Tahmin edeceğinden bile daha yakın hemde." Kız cümlesini çekici bir göz kırpma ve gülümseme ile bitirdi.

"Yani beni sonra öldüreceksin anladığım kadarıyla. O zaman senden bir isteğim var en azından onu bulduktan sonra öldür beni yoksa seninle savaşmak gerekecek ve ben senin canını yakacağım."

"Sert erkekleri çok severim doğrusu. Aslında hiç de sert birisi gibi durmuyorsun. Daha çok duygusal birisin bence ancak şu an sert numarası yapıyorsun ki bu seni daha çekici yapıyor."

"Eskiden duygusalım diyebiliriz. Beni merak ediyorsan o manyak katillere sor istersen ama yapamazsın çünkü hepsi şu an ölü."

"Evet, neler yaptığını biliyorum bu da benim seni daha fazla istememi sağlıyor."

"Ne güzel başlamıştı konuşma ama hemen sapıttın. Böyle yaparsan olmaz ki! Belki de çok yakın arkadaş olabilirdik seninle."

"Ben senin arkadaşın olmak istemiyorum ki. Hep arayıp da bulamadığın aşk olmak istiyorum."

"Aşk olmak istiyorsan neden beni öldürmek istiyorsun bu bir. İkincisi ise benim aşkım başka bir yerde ve sen onu bulmama engel olamayacaksın. Çok güzel olmanda bir engel değil."

"Teşekkür ederim sözlerin beni sana doğru çekiyor. Seni daha fazla arzuluyorum böyle olunca. Şu an dudaklarına yapışmamak için zor tutuyorum kendimi. Merak etme bir süre daha ilerlemene izin vereceğim. Bende seni izlemeye devam edeceğim. Tutkunun en üst noktaya ulaşmasını istiyorum. Bu nedenle ben şimdi gidiyorum ama tekrar görüşeceğiz. Sakın unutma seni seviyorum."

Kız cümlesini bitirdiği zaman bir anda onun olduğu yeri bir sis kapladı sis birkaç an sonra dağıldığında kız ortada yoktu. Lucian ise duman ile kızın kaybolması arasında bağlantı olup olmadığını merak etti.

"Beyaz o manyak kız kimdi?"

"Kendisi en deneyimli katil ve gördüğüm kadarıyla sana kafayı takmış durumda. Seni tebrik etmem lazım onun seni etikelemesine izin vermedin ve ona karşı koydun. Ondan etkilenmemen seni daha fazla istemesine neden olacak. Aklından çıkarma o kız diğerlerinin hepsinden çok daha güçlü ve onunla savaşırken zorlanabilirsin. Gerçek adı Kylana ama bu ismi kimse kullanmaz. En azından bu ismi kulanan kimse yaşayamaz."

"Teşekkür ederim Beyaz. O çok güzel bir kızdı ama içi bomboş onun. Onu sevemem ki ben hele kalbimin tamamı başka birisine aitken. Mümkün değil, kesinlikle olmaz. Tekrar karşılaşınca onu öldürecek olmam çok yazık doğrusu. İnsan hiç sevdiği insanı öldürür mü?"

"Mantık araman o kadar anlamsız ki. Katiller insanın sevdiğini öldüreceğine inanıyor ve onlara göre bu kız sana körkütük aşık durumda."

"Tamam Beyaz merak etme onun güzelliği zaten olmayan aklımı başımdan alamaz. Aslında sadece o değil herkes sevdiğini sandığı insanları öldürüyor belki kalbine bir hançer sokmuyorlar ama umutlarını öldürüyorlar, hayallerini öldürüyorlar. Aslında hepsi aynı onların."

Lucian cümlesini bitirdiği zaman ilerlemeye devam ettiler. Oldukça temkinli ilerliyorlardı sanki her an karşılarına birileri çıkacakmış gibi


0/Post a Comment/Comments