Her taşın altında yalnızlık - şiir

 


Rüyalar ile kabusları birbirine karıştığı yerdeyim,

Bir an bir diğerini tutmuyor,

Kelimeler hep birbirinden ayrı,

Satır aralarında saklıyorum umutlarımı,

Bir an açan çiçekler bir anda soluyor,

Güneş ve ay bir anda yer değiştiriyor,

Anların arasında sana dair cümleler kuruyorum,

Bir yağmurlu, bir fırtınalı, bir tek sensizlik aynı,


Değişim çok uzak bana şimdi,

Aynılarda farklıları arıyorum,

Kışın ortasında açan çiçekler gibi,

Yazın esen ılık bir rüzgar gibi,

Hayallerimi kıranlar kendilerini kral sanıyor,

Boynu bükük düşlerimi desteklerle ayakta durmaya zorluyorum,

Bir nefes ve yıkılıyor inşa ettiğim koca bir şehir,

Bir sensizlik çarpıyor kıyılarına hayatımın, ben yerle bir,


Kalbimde büyüttüğüm hayallerim cinayetlere kurban gidiyor, sen ellerini temizliyorsun, 

Kan kokuyor aldığım her nefes,

Yazdığım şiirler ağlamıyor doğduklarında,

Kırık cümlelerden köprüler yapıyorum,

Seni getirecek diye anlaşma yapıyorum geceyle,

Boynuma doladigim ipin ucu onun ellerinde,

Kelimelerimden asıyorlar beni,

Çocuklar ağlıyor, delik deşik yüreğim, 

Dikiş tutmuyor kayıplarım, 


Gördüğüm her rüya kabus gibi, 

Tenime dokunan her el ölüm gibi, 

Çığlıklarım duyulmuyor yıldırımlar arasında, 

Ben bilmem kaçıncı şiirin bir yerinde, 

Adını arıyorum, kaldırdığım her taşın altından yalnızlık fışkırıyor, 

Dönenler ve gelenlerin olmadığı bir yerdeyim, 

Bir şarkı çalıyor, trenler gelmiyor, gemiler alabora, 

Sen gelmeyince parçalanıyor elimi uzattığım her satır, 

Elini tutmaya çalışan ben kesikler içinde şimdi, 

Seni anlatmaya çalışan cümleler anlamsızlıklarına ağlıyor, 

Kafamdaki milyarlarca soruyu bir kenara atıp, 

Tekrardan soruyorum "Neden gelmiyorsun? 

Adının eksikliği miydi nedeni gelmemenin, yoksa çektiğim acı sebebi mi gülümsemenin? 



0/Post a Comment/Comments