Umudun bittiği yer 14. bölüm - yeni roman

 


"İşin gerçeği ne biliyor musun avize ben alıştım kanamaya. Ben bir çok şeye alıştım, düşmeye allıştım, yalnızlığa alıştım sonra kimsesizliğe, terk edilmeye ve acılara alıştım ben bu yüzden hiçbir şeye acelem yokmuş gibi geliyor. Düşünsene burada oturup sonsuza kadar bekleyebilirim onu. Onsuzluk acı veriyor evet ama beklemek daha çok acı veriyor hele yanılmak var en çok o acı veriyor. Yanılmadan beklesem mesela kimse geçmese gözkapaklarımın önünden, bu koltukta otursam mesela hep. Bazen düşünüyorum, sana yalan söylemek istemiyorum ben ben hep düşünüyorum. Neyse konuyu dağıtmayalım şimdi. Ne diyeceğimi unuttum ben, hep böyle oluyor biliyor musun? Hep unutuyorum ve unutmam gereken herşeyi hatırlıyorum!"

"Şimdi hatırladım sanırım beynim beni korumak için düşünmemi engellemeye çalışıyor. Beynim bile bir garip çalışıyor benim bir ara bu taktiğin işe yaramadığını söylemeliyim ona. Başka bir şeyler bulmak lazım. Şu anda o karışığım ki neyi düşünmem gerektiğini bile bilmiyorum. Peşimde katiller var öteki benleri teker teker öldürüyorlar, bir tane katili ben öldürdüm ama başkaları da varmış, katilleri kimin kiraladığını bilmiyorum bilsem gider onun kafasını kırar işi bitirirdim ama bilmiyorum, katiller eğer işlerinde uzmansa onları konuşturmak oldukça zor olabilir ki zaten ben işkence etmeyi bilmiyorum ki. Palyaço bayat şakalar yaparak işkence etmeyi deneyebilir ama bunun da işe yaracağını sanmıyorum."

"Nedense kendimi son duraklardan birisindeymiş gibi hissediyorum. Sanki yakında herşey o kadar hızlanacak ki bir daha duraklamayacak ve ben sürekli zamanın peşinde koşacağım. İçimdeki bu seslerin nereden çıktığını bilmiyorum pek ama onların gerçek olacağını biliyorum. Ne kadar saçmayım ben, kendi kendimle konuşuyorum sonra kendi kendimle tartışıyorum aslında katile hiç gerek yok ben bu gidişle kendimi öldürebilirim. Neyse bunu düşünmek istemiyorum ben şimdi. Kafamın içinde fırtınalar olurken aynı anda kalbimde depremler olunca sıkıntı çok büyük. Şimdi biraz sakinleşmem gerek benim. Derin bir nefes almalıyım, nefesi aldıktan sonra ne yapacağım ben, hatırladım aldıktan sonra nefesi vermeliyim. Gözlerimi de kapatmalıyım, sanırım kendimle de konuşmamalıyım şimdi. Bunu hiç sevmedim gidip bir kahve yapayım ben."

Lucian mutfağa gitti daha önce daha suyun kaynamasını bekledi. Kaynayan suyu kahve makinesine döktü ve kahvesini koydu. Kahveyi biraz fazla koydu çünkü bir süre boyunca uyumak istemiyordu, kahve uykuyu kaçırır mıydı sanki. Neyse filtre kahvesinin olmasını beklerken mutfağının içinde dolanmaya başladı. Önce saat yönünde iki tur attı daha sonra saat yönünün tersinde 2 tur. Aslında teorik olarak başladığı noktaya gelmesi gerekiyordu ancak zaman onun fiziksel dünyadaki hareketlerinden bağımsız bir şekilde ilerlediği için aynı noktaya gelmesi mümkün değildi. Her şey aynı kalsa bile kahvesi olmuştu aslında ışık hızıyla hareket edebilseydi..

En iyisi zaten en son hızda çalışmaya çalışan beynini bir duvara çarpmadan önce durdurmasıydı yoksa beynine çok hızlı çalışmaktan dolayı ceza yazılabilirdi. "Daha kötü espiri yapmadan önce durmalıyım yoksa kötü espiri yüzünden peşime başka katiller takılacak."

"Sahi ben ne yapıyorum şimdi, neden kaçıyorum ben? Neden yüzleşmiyorum? Durmalıyım şimdi, sakinleşmeliyim. Parçaları masanin üzerine koyalım şimdi. Birisi beni, öteki benleri öldürmek istiyor ve bir katil tuttu bu ilk parça. Sonra katil bazı diğer benleri öldürdü bu ikinci parça. Elimde başka parça yok. Bu sebeple yapbozu farklı boyutlara doğru genişletmek gerek.Sebep ve sonuçları da bu denkleme etklemem gerekiyor. Şimdi katilin amacını bulmak lazım sonra onu tutanın amacını da bulmalıyım. Sonra bu amaçlara göre olabilecek sonuçları da hesaplamalıyım. Bunların hepsini yaptıktan sonra içler dışlar çarpımı yaparak ve çok boyutlu bir düzlemdeki parçaları oklarla birleştirerek bir sonuca ulaşmayı ummmalıyım."

"Böyle olmaz bu iş. Aslında düşüncem çok mantıklı ama benim kafam o kadar çalışmıyor. Şimdi elimizde neler var bakalım. Bir ona ulaşmaya çalışmak isteyen bir ben var birde ulaşamadığım o var. Bir de katil var bir de ona emir veren kişi, şey. Bu açıdan bakında katil ona ulaşmama engel olmaya çalışıyor, onu tutan kişi ona ulaşmamı engellemek istiyor ve onun bana ulaşmasına engel var. Buraya kadar çok güzel geliyorum ama bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum. Sen biliyor musun avize, bak yine cevap vermezsen İstanbul'a soracağım. Bence bir şeyler söylemelisin bana, çok fazla zamanım kalmadığını hissediyorum. Ölmeden önce onu bir kez görmem gerek benim."

0/Post a Comment/Comments