Aşkın mezarı 3 kitap 9. bölüm

Erkek ve kız hızlı adımlarla ilerlerken onları bekleyenlere doğru ilerlediler. Konuşmaya önce erkek başladı.

"Hoş geldiniz size bugün ne yapacağınızı anlatacağız."

Onun cümlesini bitirmesini takiben kız konuşmaya başladı "Dışarıda yardıma muhtaçlar var ve onları toplayıp sığınma yerlerine götüreceğiz."

"Yanınıza küçük silahlar haricinde bir şey almanızı istemiyoruz. Yardıma muhtaçları korkutmak istemiyoruz."

"Aranızda kimler ilk yardım biliyorsa tüm gerekli eşyaları yanınıza alın. Diğerleri onların yanında olacak ve yardım edecek."

"Diğerleri ise yardıma ihtiyacı olanları güvenli yerlere götürecek."

Erkek ve kız peşpeşe konuşuyordu sanki birinin başladığı bir cümleyi bir diğeri tamamlıyordu. O kadar uyum içinde konuşuyorlardı ki herkes onlara şaşkınlık ve hayranlık içinde bakıyordu.

"Kısa zamanda sistemin yeni bir saldırı yapacağını düşünmüyoruz. Bu yüzden elimizden geleni yapacağız ve daha fazla hayat kurtarmaya çalışacağız."

"Burada dikkat etmeniz gereken ise şu yardıma muhtaçların arasına siyahlı adamlar karışabiliriz. Onları anlamamız ve orada engellememiz gerekiyor. Bunun için ilk olarak onların gözlerinin içine bakacağız unutmayın onlar her zaman boş ve anlamsız bakarlar."

"Bir diğer nokta ise şu onlarla konuşun mutlaka. Siyahlı adamlar son derece sabit bir biçimde konuşurlar ve hiçbir duygu ifadesi barındırmazlar. Elbette anlamadığınız zaman onları bizim yanımıza götürün biz çok daha iyi anlayabiliriz onları."

"Dikkat etmeniz bir diğer nokta ise bazı siyahlı adamların sistemin etkisinden kurtulmuş olduğudur. Onları yine az önce anlattığımız gibi anlayabilirsiniz. Nasıl olduğunu sorun mesela, neler hissettiğini veya neden sistemden kaçtıklarını. Bu şekilde kolayca onları anlayabilirsiniz."

"Eğer herkes hazırsa şimdi dışarıya çıkıyoruz."

"Harika hepiniz ilerideki kapıdan çıkın. Biz de sizinle beraber geleceğiz."

Herkes ilerideki kapıya doğru ilerlemeye başladılar ve sırayla kapıdan çıktılar. Erkek ve kızda bu esnada dışarıya çıktı.

Dışarıya ilk çıktıkları an yanan binaları gördüler. Daha sonra yıkılan binalar dikkatlerini çekti. Yerdeki çukurları daha sonra fark ettiler. Bir sonraki anda parçalanmış bedenleri gördüler. Sanki yer kırmızı bir örtüyle kaplanmıştı. Sanki herkes orada cansız bir şekilde yaşıyordu.

Binaların gölgesine saklanmış birkaç kişiyi gördükleri zaman onlara doğru koşuşturmaya başladılar. Başka bir gurup kolu kopmuş birisinin yanına doğru koşmaya başladı.

Birkaç an sonra etrafta koşuşturanların sayıları artmaya başladı. Birileri yaralılara yardım ediyor, birileri su ve yiyecek dağıtıyordu. Bu esnada erkek ve kız ise etrafı seyrediyordu. Havadaki yanık et kokusu fazlasıyla rahatsız ediciydi. Birkaç an sonra onlarda diğerlerine katılmıştı ve korkmuş olanları sakinleştirmeye çabalıyordu.

İlk kurtarılacak gurup belli olmuştu ve onları ileriye doğru götürdüler. Başka bir grup ise yaralıları taşıyordu. Kopan organların bezlerle sarmışlardı ve onları sedyelere koyarak uzaklaştırıyorlardı. Erkek onları kurtarabilir miyiz acaba diye düşündüğü sırada kız yaşça küçük birisini sakinleştirmeye çalışıyordu. Büyük ihtimalle hayatında ilk defa ağlıyordu ve bu onun duygularına en büyük kanıttı.

İlk geldikleri anda etraflarında olanları bu şekilde kurtardıktan sonra etrafa dağıldılar. Şehir tek bir yerden ibaret değildi ve herkesi kurtarmaları gerekiyordu.

0/Post a Comment/Comments