Aşkın mezarı 3. kitap 1. bölüm

Aylar gittikten sonra kız ve erkek şehre doğru bakıyordu. Şehirde ışıkların arasında yükselen siyah dumanlar ve sık bir biçimde duyulan patlama sesleri onlara neler olduğuna dair ip ucu veriyordu. Sistem saldırıya geçmişti ve bu saldırın sonuçlarını tahmin edebiliyorlardı. Şehrin her yerinde bombalar patlıyor ve yaşayanlar bu saldırılara karşı koyamıyordu. Sistem acımasızca saldırıyordu ve kendi amaçları için hiçbir şeyin onu durdurmasına izin vermeyecekti.

Bu esnada erkek ve kız birbirine baktı. İkisi de siyah dumanlara doğru bakıyor ve ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Her fırsatta gülümseyen kız bile o an gülümseyemiyordu daha fazla. İçinde garip bir duygu vardı ve bu duyguyu anlatması oldukça güçtü. Belki şehirdeki kimseyi tanımıyordu ama yine de onların patlamalarda can verme düşüncesi onu tüketiyordu.

İlk konuşan erkek olmuştu "Sanırım sona yaklaştık!"

"Evet, sistemin yaptığı korkunç bir şey olsa da doğru yolda gittiğimizi gösteriyor bize."

"Buna dayanamıyorum işte. Sistem geçmişte yaptığının aynısını yapıyor yine. Ondan başka birşey beklemem elbette mümkün değil ama bu kadar acımasız olması ona olan nefretimin artmasına neden oluyor."

"Nefret, keşke anlamını öğrenmeseydim dediği bir kelime şimdi."

"Ne yapacağız şimdi?"

"Bence şehrin merkezine gitmeliyiz ve orada yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmeliyiz."

"Bence de bunu yapmalıyız. Sistemi yenmeliyiz hem orada şapkalıyı buluruz ve o bize ne yapacağımızı söyler."

"İki tane motorumuz var ve bu sayede hedef şaşırtmış oluruz. Acaba nereler daha güvenlidir? Güvenli bölgelerden gitmemiz bizim için daha iyi olur."

"Bence şu anda hiçbir yer güvenli değildir. Acaba sistem niye böyle yapıyor?"

"Bizden haberdar ve kendisinden başka bir güce tahammülü yok onun. Bu yüzden heryere saldırıyor. Belki amacı daha önce yaptığı gibi nüfusun yarını öldürmek, belki de çok daha fazlasını."

Erkek ve kız motorlarına bindiler. Şehre doğru yaklaştıkça patlamaların etkisiyle yolda açılan çukurları gördüler. Şehre yaklaştıkça patlamanın sesleri daha yakından geliyordu. Şehre doğru yaklaştıkça içlerindeki heyecan ve nefret ise giderek artıyordu. Önlerinde daha uzun bir yol vardı ve bu yüzden biraz daha hızlandılar.

Şehre biraz daha yaklaştıkları zaman birkaç siyahlı adam gördüler. Şehrin girişinde nöbet tutuyorlardı sanki. İlk olarak erkek onların zihinlerine girdi ve "Size zarar vermeye gelmedik" dedi. Bunun üzerine siyahlı adamlardan birisi silahını hafifçe indirdi ancak diğerleri aynı şekilde duruyordu.

Bir an kadar sonra iki siyahlı adam ateş etmeye başladı. İlk kurşun sesi geldiği anda kız silahını çıkarttı ve zamanı yavaşlattı. Daha sonra siyahlı adamlara doğru ateş etmeye başladı. Zamanı normal haline getirdiğinda iki siyahlı adam yere düştü ve silahını indiren siyahlı adamın yanına gittiler.

"Neden silahını indirdin?" diye sordu erkek.

"Bize emir gelmişti ama içimde bunun yanlış olduğunu biliyordum. Saldırmayacağız dediğin zaman bende silahımı indirdim. Şu anda hep yanlış yaptığımı hissediyorum."

0/Post a Comment/Comments