Aşkın mezarı 2. kitap 37. bölüm

Erkek ve kız kapının karşısında bir süre durdular ve bakıştılar. Aslında aşkın mezarının nasıl bir şey olduğunu bilmiyorlardı. İkiside kendi içinde fikir yürüttüler ancak bu konu hakkında konuşmadılar. O an kafalarındaki en büyük sorun aşkın nasıl bir mezarı olduğu hakkındaydı. Aşk yaşayan bir şeymiydi ki bir mezarı vardı. Bu soru akıllarından en çok geçen düşünceydi ama sorularının cevaplarına bu kadar yaklaşmışken soru sorarak zaman kaybetmek istemediler.

"Zamanı geldi sanırım."

"Evet, aşkın mezarı bu kapının arkasında olmalı."

"Gidelim mi?"

İkisi bir kere daha bakıştılar ve erkek elini kapının koluna uzattı. Kapıyı açtığı zaman karşılarında oldukça büyük bir oda vardı. Odanın ortasında taştan yapılmış bir yapı bulunuyordu. Yaklaşık olarak 1.5 metre yüksekliğinde ve 50cm genişliğindeydi. Biraz daha yaklaştıkları zaman bu yapının üst kısmının ayrı bir parça olduğunu fark ettiler.

"Burası kapak olmalı" dedi erkek.

"O zaman aşk içinde yatıyor."

"Hadi kapağını açalım."

İkisi birlikte kapağı tuttular ve ileriye doğru ittiler. Kapak tüm o ağırlına rağmen kolayca ilerledi. Kapak açılmaya başladığında ilk önce içinde yatan birisini gördüler. Kapak biraz daha açıldığında içeride yatan kişinin bir kadın olduğunu anladılar. Aşk bir kadın olabilir miydi?

Kapak yarıya kadar açıldığında erkek şaşkın bir şekilde "İçerideki siyah ay" dedi. Sesi o kadar şaşkındı ki kelimeleri ağzından zorlukla çıkıyordu.

"Nasıl yani?"

"Daha önce siyah ayı görmüş hatta onunla konuşmuştum bile. O şimdi içeride yatıyor."

İkisi birlikte kapağı biraz daha ittiler ve kapak bir anda kendi kendine hareket etmeye başladı. Birkaç an sonra kapak yere düştü ve büyük bir gürültü ile parçalara bölündü.

"Siyah ay çok güzelmiş" dedi kız onu hayran bir şekilde izlerken.

"Onun gerçek olduğundan emin bile değildim. Demek ki siyah ay aşkmış."

"Onu nasıl uyandırıcaz acaba."

"Önce yaşayıp yaşamadığından emin olalım bence."

Erkek konuşmayı bitirdiğinde elini uzatıp siyah ayın bileğini tuttu. Daha sonra parmağını bileğindeki damarın üzerine koydu. "O yaşıyor."

"Nasıl uyandırıcaz onu?"

"Bilmiyorum. Belki seslenirsek uyanır."

Erkek siyah aya doğru biraz eğildi ve konuşmaya başladı "Siyah ay, biz geldik. Seni uyandırmak istiyoruz. Aşkı uyandırmak istiyoruz."

Erkek konuşmasına rağmen siyah ay hiç hareket etmedi. Bunun üzerine kız konuşmaya başladı "Siyah ay bak biz geldik. Senin için geldik, seni uyandırmak için geldik. Biz aşk için geldik."

Kızın sözleri bitmiş olmasına rağmen siyah ay hala hareket etmedi. "Demek ki yanlış şeyler söylüyoruz" dedi kız ve ikisi birden konuşmaya başladılar. Nasıl olduğunu bilmiyorlardı ama ikiside aynı cümleyi kurmuştu "Biz aşk olmaya geldik, uyan lütfen."

Bu cümlenin üzerine siyah ay gözlerini açtı ve gülümsemeye başladı. Gülümsemesi o kadar güzeldi ki ikiside birkaç an boyunca nefes alamadı. "Hoşgeldiniz."

Siyah ay ilk kelimesini söyledikten sonra yattığı yerde hafifçe doğruldu ve konuşmaya devam etti "Çok uzun zamandır burdayım ve sizin gelmenizi bekliyordum. Size bütün hikayeyi anlatacağım ama önce yardım edinde ayağa kalkayım."

Erkek siyah ayın elinden tuttu ve tabutundan inmesine yardımcı oldu. Daha sonra siyah ay sol eliyle odanın karşı tarafını işaret etti. İkiside işaret ettiği tarafa baktıkları zaman orada karşılıklı duran iki tane koltuk gördü. "Gelin yorulmuş olmalısınız."

İkisi siyah ayı takip ederek koltukların oraya gittiler. Siyah ay siyah koltuğa oturdu ve ikisi mor koltuğa oturdu. "Şimdi size neler yaşadığımı anlatayım. Biliyorsunuz gökyüzünde 3 tane ay vardır ve her ayın içinde benim gibi birisi vardır. Bundan uzun yıllar önce sistem herşeyi ele geçirmeye başladığı zamanlarda sistem bize saldırmaya başladı. İnsanların bize olan inancı azaldıkça bizimde güçlerimiz zayıflıyordu. Ben aşkı temsil ediyorum. Beyaz ay sevgiyi ve kırmızı ay ise merhameti. Önce beyaz ayı ele geçirdiler sonra kırmızı ayı. Onlara ne olduğunu bilmiyorum, ölmüş bile olabilirler. Sıra beni ele geçirmeye geldikleri zaman ben saklandım ve beni buraya koydular. Tarihin başlangıcından beri varız biz ve bin yıllardır kayıpımız. Sizin gelmenizi bekledim bu yüzden. Eğer sistem onları ele geçirmişse çok güçlenmiştir. Eğer benide ele geçirmiş olsaydı durdurulamaz olurdu. Şimdi diğer aylara ne olduğunu öğrenmemiz gerekiyor. Umarım ölmüşlerdir yoksa sistemi yenmemiz çok zor olacak."

"Onu yeneceğimize inanıyoruz." dedi erkek kararlı bir şekilde konuşmuştu.

Kız ise onun cümlesinin bittiği yerden konuşmaya başlamıştı "Ve aşkı tekrardan dünyaya getireceğiz."

"Buna inanmanıza sevindim. Şimdi sistem benim yaşadığımı anlayacak ve heryere saldırmaya başlayacak. Büyük bir savaş başlamak üzere, hazırlıklı olmalısınız. Tahminlerimiz doğru ise şimdiden azda olsa güç kaybetmeye başlamıştır. Buraya kadar geldiğinize göre aşkın ne olduğunu öğrenmeye başladınız."

"Evet öğrendik" dedi erkek ve başını kıza doğru çevirerek "Ona aşığım ben. Hissettiklerim aşk olmalı."

"Bende ona aşığım. Onsuz geçen tek bir ana bile tahammül edemiyorum."

"Öğrenmişsiniz bunu gözlerinizden görebiliyorum. Aşkla bakıyorsunuz birbirinize ve unutmayın hiçbir şey gerçek aşkın önünde duramayacaktır. Siz birlikte olduğunuz süre boyunca sizi asla ayıramayacak."

"Ondan asla ayrılmayacağım." dedi erkek kararlı bir şekilde.

"Bunu görebiliyorum. Şimdi geriye dönmeniz gerekiyor ve yaşlılarla konuşmalısınız. Onları uyandırdınız değil mi?"

"Evet, uyandılar."

"Harika, şimdi onlarla konuşmanız gerekiyor ve bu esnada bende diğer ayların yerini araştıracağım. Siz yaşlılarla konuşurken bende onları bulacağımı düşünüyorum ve hep beraber onları kurtaracağız. Onların gezegeninizde olduğunu hissediyorum ve hala yaşıyorlar. Şimdi siz geriye dönün ilerideki kapıdan. Ben ise diğer ayları araştıracağım. Tekrar görüşeceğiz en kısa zamanda."

Bir anda siyah ay ortadan kayboldu ardından siyah bir duman bırakarak. Erkek ve kız birbirine şaşkın bir şekilde baktılar ve gülümsediler. Aşkı, siyah ayı uyandırmışlardı. Şimdi geriye dönmeli ve ihtiyarlarla konuşmalıydı.

"Ben savaştan korkmuyorum" dedi kız.

"Sen benim yanımda olduğun sürece hiçbir şeyden korkmuyorum." diyerek cevap verdi erkek. İkisi kapıdan geçtikten bir an kadar sonra kendilerini şapkalı adamın yanında buldular. "Bende sizi bekliyordum.

0/Post a Comment/Comments