Aşkın mezarı 2. kitap 35. bölüm

Yürümek onun için gerçekten çok zordu ama devam etmesi gerekiyordu. Böyle yapacağını söylemişti ve ona söylediği bir sözden geri dönmek istemiyordu. Belki onu tekrar görebilirdi belki göremezdi. Onu tekrar görmek zorunda hissediyordu kendini ama bu ihtimalin zayıflığı onu tüketiyordu.

Biraz daha ilerledi. İlerlemesi daha kolaydı, yol daha kolaydı ama o hissettiklerinin omuzuna bindiğini hissediyordu. Sanki sırtında koca bir gezegeni taşıyordu ve gezegenin ağırlığı yüzünden adım atmakta zorlanıyordu. İleride bir kapı gördüğü zaman kafasını çevirdi ve etrafına baktı. Kimseyi göremeyince ne yapacağını bilemedi. Belki de o kapıdan hiç geçmemeliydi. Ancak geçeceğini söylemişti.

Kapıya doğru ilerlerken gitmek veya kalmak arasında sıkıştığını hissetti. Keşke yanımda olsa dedi kendine daha önce milyonlarca kez söylediği gibi. Her tekrarda etrafına baktı ama kimseyi göremedi. En zoruydu bu. Bir şarkıda dediği gibi yalnızlığı, onu bulup kaybetmenin ne demek olduğunu daha iyi anlıyordu. Geçmişe gittiği zaman gördüklerini çok daha iyi anlıyordu. Belki de onun da bir çölü geçmesi gerekiyordu sonunu bir an bile düşünmeden.

Kapının yanına geldiği zaman bir an için durdu ve tekrardan etrafına baktı. Hala onu göremiyordu ve sağ eliyle kapının kolunu tuttu. Kapıyı açıp açmama arasında kararsız kalmıştı ya kapıdan geçerse ve onu tekrardan göremezse ne yapacaktı ama kapıdan geçmezse orada ne kadar bekleyebilirdi. "Yaşamının sonuna kadar" dedi iç seslerinden birisi ama orada nasıl bekleyebilirdi ki? Bir karar vermesi gerekiyordu ve kapıyı açtı.

Kapıyı açtığı ve diğer tarafa geçtiği anda kız karşısında duruyordu. O an ne hissedeceğini bilemedi. Sadece uzun bir süre boyunca sarıldılar. İkisinin de gözlerinden akan sular yanaklarını islattı ama onlar sarılmaya devam etti. Tekrar karşılaşmışlardı ve buna inanmakta zorluk çekiyorlardı.

"Sen, nasıl?" diyebildi sadece erkek.

"Bilmiyorum. Sadece düştüğümü hissettim. Nereye doğru düştüğümü bilmiyordum veya bana ne olacağını sonra kendimi burada buldum. Ne kadar zordu senin yanından uzaklaşmak anlatamam."

"Yürümekte zorlandım, nefes almak sanki en zor şeymiş gibiydi ama seni tekrar göreceğime inandım ve devam ettim. Senin peşinden atlamayı çok düşündüm ama sana söz vermiştim ve devam ettim.

"Hep seni tekrardan görmeyi istedim ben."

"Biliyorum, bende aynısını hissettim. Seni tekrar görebilmek için yaşadım."

"Şimdi ne yapacağız?"

"İlerleyeceğiz sanırım."

Biraz daha ilerledikten sonra bir kapı ile daha karşılaştılar. Bu sefer el ele tutuştular ve erkek kapıyı açtı.

Karşılarında büyükçe bir oda vardı. Odaya girdikleri zaman kapı arkalarından kapandı. İkiside geri dönme ihtimalleri olmadığını biliyordu.

Biraz daha ilerledikleri zaman nereden geldiği belli olmayan bir ses duydular "Herşey yalan". İkisi de etrafa baktıkları zaman kimseyi göremediler.

Birkaç adım daha attıktan sonra başka bir ses duydular. Bu sefer bir kadın sesi duymuşlardı "Hep yalan söylediler." Yine konuşanın kim olduğunu anlayamamışlardı.

Birkaç adım sonra bu sefer birden fazla ses duydular ve hepside aynı şeyi söyledi "Aşk sadece bir yalan."

Birkaç adım attıktan sonra duydukları ses çok daha fazla kişiye aitti "Kendinizi kandırıyorsunuz."

Birkaç adım daha attıktan sonra bir anda karşılarında erkek ve kadınlar belirdi. Bir anda ortaya çıkan güruh hep bir ağızdan tek bir şey söyledi "Geriye dönün."

Erkek ve kız bu ses karşısında şaşırmıştı ve ikisi bir anda konuşmaya başladı "Geriye dönemeyiz. Aşkı yaşatmamız gerekiyor."

Karşılarındaki güruh ise yine aynı cümleyi söylemişti "Aşkı yaşatamazsınız. Eninde sonunda biriniz ölecek belki şimdi belki daha sonra, aşkda ölecek onunla birlikte."

İkisi birbirinin gözlerinin içine baktı ve konuşan erkek oldu "Aşk onunla geçirdiğin tek bir anı bir ömre değişememekti. Onunla bir an geçirdikten sonra ne anlamı varki ölmenin. O hep benimle olacak yaşadığım sürece."

Güruh ise ona karşılık olarak tekrar konuştu "Sana acıdan başka bir şey bırakmayacak ama her an onu hatırlayacaksın yine de onu göremeyeceksin. Aşk ölecek orada."

"Hayır" diye haykırdı kız. "Aşk tarih boyunca yaşayacak ve biz ölsek bile bizi hatırlayanlar olacak."

"Aşk öldü ama onu tarih öldürdü. Siz öldürdünüz."

"Hayır, onu biz yaşatacağız ve bizden sonra herkes onu hatırlayacak. Herkes aşk için yaşayacak."

"Nasıl yapacaksınız? Bir ölüyü nasıl yaşatacaksınız?"

"Aşk ölmedi, ben onu gördüğüm zaman aşk yeniden yaşamaya başladı. Beraber onu mezarından çıkartacağız herkes aşkı öğrensin diye"

Kız konuşmasını bitirdiği zaman karsısında duran güruh ortadan kayboldu ve ikisi el ele tutuşup ilerlemeye başladı. Karşılarında bir kapı daha vardı ve o kapıya doğru yavaş adımlarla ilerlediler diğerinin elini hiç bırakmadan.

0/Post a Comment/Comments