Aşkın mezarı 2. kitap 12.bölüm

"Ne oldu öyle?" diye sordu erkek. Kahin ile yaptıkları görüşmenin şaşkınlığını üzerinden atamayarak.

"Bende bilmiyorum. Kahin bir şeyler söyledi ama hiçbiri anlaşılabilir değildi."

"Hele mavi tavşanı hiç anlayamadım. Tavşanlar mavi olmaz ki."

"Peki bize kim ihanet edecek, onu nasıl anlayacağız?"

"Bende bilmiyorum, soru işaretleri ile dolu bir görüşme oldu."

"Zamanı geldiğinde daha anlaşılır olacak sanırım herşey."

"Öyle de şu anda anlayamayacağımız şeyleri bilmek garip hissettiriyor."

"Keşke daha anlaşılabilir konuşabilseydi ama yapmadı."

"Bence onun söylediklerini unutmadan devam edelim. Seni kaybetmek istemiyorum."

Erkek son cümlesini nasıl tamamladığını bilmiyordu. Bir anda ortaya çıkmıştı evet o an aklından onu kaybetmemek geçiyordu ama neden söylediğini bilmiyordu. Neden böyle bir ihtiyaç hissetmişti? Neden kimseyi kaybetmemekten korkmazken şimdi böyle olmuştu?"

"Bende seni kaybetmemekten korkuyorum biliyor olmalısın."

"Aslında bilmiyordum ama bunu bilmek çok güzel gerçekten." dedikten sonra erkek kısa bir düşünme arası verdi. Belki de daha açık anlatmalıydı kendini. Belki de kahinin birbirinizi terk etmeyin derken bunu kast etmişti ama ne hissettiğini bilmeden nasıl anlatabilirdi?

Kız ise erkeğin ağzından çıkan bir sözle kıpırdayamaz hale gelmişti. O da onu kaybetmek istemiyordu hem aşkı bulmak için ona ihtiyacı vardı. Ancak sadece bundan ibaret olabilir miydi hissettikleri? Bunun cevabını bilmiyordu ancak geçmişe doğru baktığı zaman onu kaybetmek istemediğini anlayabiliyordu. Daha önce fark etmemişti ama bir anda farkında anlamıştı her şeyi. Belki de daha rahat konuşması gerekiyordu ama bunu nasıl yapacağını, ne söyleyeceğini bilmiyordu.

Bir süre boyunca sessizce oturdular. Bu süre boyunca birbirlerine bakmamaya çabaladılar ama göz ucundan sürekli birbirlerine bakıyorlardı. Öyle ki göz bebeklerini diğerine çevirdiklerinde onunla göz göze geliyorlardı ve bu oldukça farklı bir durumdu.

Aslında sessizlik ikisine de iyi gelmiyordu. O an ikisi de konuşmak istiyor ama ne söyleyeceklerini bilmedikleri için konuşmaya cesaret edemiyorlardı. Konuşmamak ikisi için de oldukça zordu.

Sessizliğin içinde geçen bir sürenin ardından konuşan kız olmuştu. "Sanırım önemli bir şey olacak. Şapkalı adamın söylemlerine bakacak olursak yaptığı bir planı değiştireceğini anladım."

"Evet, acaba ne planı yapmıştı? Kahin ona ne söyledi? Onun söylediklerini bilmeden önce bunu anlamamız çok zor sanırım."

"Kesinlikle öyle. Sanırım onları da zaman içinde öğreneceğiz. Acaba bize ihanet edecek kişi hakkında mı konuştular. Belki mavi tavşandan bahsetmişlerdir."

"Sanmıyorum çünkü bize ihanet edecek kişiyi biz anlayabileceğiz büyük ihtimalle o anda şapkalı adam yanımızda olmayacak."

Erkek konuşmasını bitirdiğinde şapkalı adam gittiği kapıdan içeriye girdi ve hızlı bir şekilde konuşmaya başladı "planları hazırladık. Bu noktada plancının çok yardımı oldu. Doğru siz onunla tanışmadınız ama yakında tanışırsınız. Size durumu anlatayım. Sistem bazı yetenekli ve çok zeki olan çocukları eğitime alıp onları kendi istekleri için kullanır. Çocukların yaşları büyüdükçe onları kölesi haline getirir. Bizim bir sonraki adımımızda o çocukları kurtaracağız. Onlar özel yerlerde tutulur ve eğitilir. Aralarından 2 tanesi bizim için çok önemli. Kalanları kurtarmak da önemli elbette. O çocukları kurtararak sistemi güçsüzleştireceğiz. Bizden sonra başka yerlerde benzer şekilde başka çocuklar da kurtarılacak."

"Ne yapacağımızı anladık ama önemli olan nasıl yapacağımız?" diye sordu erkek.

"Seni kurtarmaya geldiğimiz gibi ancak bu sefer daha kalabalık olacağız. Siyahlı adamlar binanın dışında nöbet tutuyor olacaklar. Orada 15 tane siyahlı adam var ve bunların bazıları çok iyi silahlanmış durumdalar. İlk önce uzaktan onları vuracağız ve onlardan kurtulduktan sonra içeriye girip kalan siyahlılarla ilgileneceğiz. Bu esnada çocuklar korkmuş olacak ancak kurtaracağımız çocuklardan birisi ile irtibatımız var ve o diğer çocukları sakinleştirilecek. Onların ne kadar yetenekli olduğunu düşünün. O çocuk bizi buldu ve bizimle irtibata geçti ve uzun süredir onunla temas halindeyiz."

"Gerçekten çok özel çocuklarmış onların ne işimize yarayacağını şu anda sormuyorum sanırım zamanı daha gelmedi." dedi kız kısık bir ses tonuyla.

"Hepsini anlatacağım ancak şimdi hazırlanmamız gerekiyor. Birazdan burada olurlar."

"Şimdi ne yapmalıyız?"

"Bir şey yapmanıza gerek yok. Birer kahve için biraz rahatlayın. Heyecanlı olduğunuzu görüyorum ki olmalısınız."

Şapkalı adamın bu sözleri üzerine bir süre boyunca konuşmadılar daha sonra şapkalı adam daha önce orada olmayan bir odaya girip iki bardak kahve getirdi. Onlar kahvelerini içerken içeriye 5 kişi girdi. Siyahlı kızı tanıyorlardı, güçlüyü de öyle ve olasılıkçıyı da ama diğerleri yeniydi. İçeriye girdiklerinde karşılıklı olarak selamlaştılar. 3 tanesini hiç tanımıyorlardı ve bu biraz gergin hissetmelerine neden olmuştu.

5 kişi içeriye geldikten sonra oturdular ve şapkalı adam onları tanıştırdı "siyahlı kızı, olasılıkçıyı ve güçlüyü tanıyorsunuz zaten. Bunlar ise planlamacı kendisi planlamada bir dahidir, nişancı kendisi 1 km uzaklıktan bir sineği ayağından vurabilir. Tanıştığınıza göre artık hazırlıklara başlayabiliriz. Öncelikle nişancı uzaktan bizi koruyacak ve yolumuzu açacak. Ardından güçlü ve siyahlı kız ilerleyecekler ve en ön safhada olacaklar. Biz ise ikinci sırada olup destek atışları yapacağız. Nişancının öncelikli hedefi onların başındaki siyahlıları indirmek. Onları temizledikten sonra kalanların işi daha da kolaylaşacak. Bu esnada ise içeride bizimle konuşan çocuk bir isyan başlatacak. Bu sayede siyahlı adamların bir bölümünün içeride olacağını garantilemiş olacağız."

Güçlü şapkalı adamın konuşmasını sabırsızlıkla beklemişti ve konuşmayı bitirdiği zaman araya girdi "Ne zaman başlıyoruz. Hadi biraz siyahlı öldürelim." Konuşurken siyahlı kıza doğru bakmış ve hafifçe gülümsemişti.

Ancak siyahlı onun bu hareketine hiçbir tepki vermemeyi tercih etti. Ona söz anlatamayacağını çok iyi biliyordu.

Şapkalı adam tekrar konuştuğunda "Siz gerekli olan malzemeleri getirin. Bizi bu sefer unutma Güçlü. Bende Plancı ve Olasılıkçı ile son detayları konuşacağım. Ayrıca bu gece hepimiz özel elbiseler giyecek bu elbiseler sayesinde görülme ihtimalimiz çok azalacak. Çok yakında çıkıyor olacağız."

Bir an içinde içerideki herkes bir yerlere koşuşturmaya başladı ve kısa bir süre sonra kız ile erkek tekrardan başbaşa kaldı. Onlar ise bu arayaı yetenekleri ile uğraşarak harcadı. Her ihtimale karşılık onlara ihtiyaçları olabilirdi ve bu şansı kaçımak istemiyorlardı.


0/Post a Comment/Comments