Engeller

Bazen her şeyi parçalamak istiyorsun. Kızıyorsun, önüne ne çıkarsa hepsini un ufak etmeyi düşlüyorsun. Önüne ne çıkarsa çıksın umursamadan ezmek niyetindesin. Bağırıyorsun, çağırıyorsun. Sanki tüm dünya seni engellemeye çalışıyormuş gibi davranıyorsun. Sanki ayaklarında prangalar, ellerinde kelepçeler var. Sanki tutsak almışlar seni. Kıpırdamana izin vermiyorlar. Bağırıp çağırıyorsun herkese, her şeye.

Oysa kimse seni tutmuyor. Kimse sana yapma demiyor. Ellerinde kelepçeler yok, ayaklarında prangalar da yok. Ama sen bağırıp çağırmaya devam ediyorsun. Hadi git. Kır, parçala! Ama duruyorsun sen. Sana sebebini sorsalar milyonlarca bahane üretebilirsin. Sisteme, insanlara, köpeklere, maymunlara ağzına geleni söyleyebilirsin. Ancak kıpırdamamanın gerçek sebebini kimseye söyleyemezsin. Hadi ben söyleyeyim bunu. Kendini engelliyorsun.


Ayaklarında prangalar yok ama sen yürümeyi bilmiyorsun. Ellerinde kelepçeler de yok ama sen onları kullanamıyorsun. Koşmayı hiçbir zaman öğrenmemişsin sen. Bırak koşmayı emeklemeden yürüyemiyorsun bile. Sonra seni özgür bırakmadıkları için dert yanıyorsun. Kendini özgür bırakmayan sensin. Sensin olanların sorumlusu ama bunu da kabul etmiyorsun çünkü kendine bağıramazsın. Kendini dövemezsin ki.

Bir sabah uyansan mesela desen ki ben bunları yapmak istemiyorum. Ben bunun için doğmadım desen. Hani olur ya o sabahta garip bir rüya görsen. Yaşlı bir adam sana koş dese. Koşmayı denesen. Sonra ilk adımda düşsen. Koşmayı bilmiyorum doğaldır deyip devam etsen. Öğrensen koşmayı. Ayakkabının topuğu yere sertçe çapsa. Düşmekten kanasa hep dizlerin, dirseklerin ama yılmasan. Hadi düşünelim biraz bunları yapabilir misin? Yapamam diyorsundur belki: Belki sen ömrünün sonuna kadar tutsak yaşayacaksındır. Belki tanıdığın herkes senin gibi tutsaktır. Belki de ömrünün sonuna kadar özgürlüğü cümlelerde kullanacaksındır sitem etmek niyetine.

...

Hadi biraz etrafına bak ve düşün. Kim seni tutuyor. Ailen, arkadaşların, sistem, hükümet, patronun var biliyorum bunları. Ancak onlara kim izin veriyor hadi bunu da bir düşün. Düşün bakalım sen onlara izin vermesen ne yapabilirler. Düşün bakalım insanların kendini tutmalarına izin veren mahalle kabadayılarından ne farkın var. O sayıp söverken, mahalleyi yakacağını söylerken senin gibi hiçbir şey yapmadan durmuyor mu? Yoksa onunda gücü senin gibi başkalarından mı geliyor? Hadi yak her şeyi, yık dünyayı. Söyle bana kim tutuyor seni!

Cevap mı istiyorsun ki istemediğini ikimizde biliyoruz. Yine de ben cevabı söyleyeyim sana sadece kendin engel oluyorsun. Başka hiçbir engel yok. Burada şimdi gülmeye başlayıp bana yalancı diyeceksin. Böylece yazımın değerini sıfıra eşitleyeceksin. Biraz daha anlatayım ve elinden bu şansı da alayım. Engeller var elbette önünde. Ailen, sistem, patronun falan elbette seni durdurmaya çalışıyor. Kimsenin şüphesi yok zaten. Önünde duvarlar da örüyor, bunun da farkındayım. Ancak o duvarları tırmanmayan sensin. Engelleri aşmayan da sensin. Hepsini sen istiyorsun, senin seçimlerin. Bu söylediklerimi büyük ihtimalle kabul etmeyeceksin çünkü kendine bağıramazsın.

Ben son sözümü söyleyip gideyim artık. Dinlemek istemiyorsun biliyorum. Hadi kır, parçala, yak yık bu dünyayı. Kim tutuyor seni senden başka. Hadi düşün biraz. Pek düşünmezsin bilirim ama hadi düşün biraz.

Kır, yık, parçala, hadi yak bu dünyayı. Kim engel oluyor sana!

0/Post a Comment/Comments