Liman olmak

Kendimden daha önce çok bahsettim. Defalarca kez yalnızlığı anlattım burada. Kimi zaman hayatı aktarıp, sistemleri açıkladım. Gerçeklikle çok uğraştım durmaksızın. Bir çok kez nasıl bir liman olduğumu anlattım insanların hayatında.

Liman olmak önemli bence bu yüzden oradan devam etmek istiyorum. Bir gün birisi size gelir. Yaralıdır, kırıktır ve paramparçadır. Bilirsin ki onun yardıma ihtiyacı vardır. Belki de kimseden destek bulamadığı için sana gelmiştir. Son çaresindir belki. Neye ihtiyacı varsa verirsin ona. Sen onunla ilgilendikçe ağlamayı bırakır. Her bir yarasına ayrı ayrı pansuman yaparsın. Daha fazla kanamaz artık.

Sonra gün olur ve tamamen iyileşir. Yara izleri vardır ve onlarla kabul edersin onu. Kimsenin bilmediği karanlık sırlarını bilirsin ama onları da kabul edersin. Onu sorgulamazsın geçmişinden dolayı. Orada kaldığı süre boyunca her hali kabulündür. Öyle şeyler bilirsin ki onun hakkında başka birisinin bilme ihtimali yoktur. Öyle yerlerine dokunursun ki her an kırılacaktır ama sen bunu bilerek davranırsın. Onu kırmayı bırak, kırıklarını tamir edersin.

O ise yaptığın onca şeye rağmen gider. Bu noktada söylenecek çok şey var inanın bana. Anlatsam kitaplara sığmaz bu konuda ki deneyimlerim. Sadece birkaç çift laf söylemek istiyorum. Gittiği anda nereye gideceğini çok iyi bilirsin onun. Bilirsin sendin ayrılıp başka birine gideceğini. Bilirsin sonra kırılıp, parçalanıp tekrar geleceğini. Bilirsin geçmişini sende bırakıp uzaklaşacağını. Onu yıkık bir halden alıp tekrardan ayağa kaldırırsın. Desteksiz yürümeyi öğretirsin ona. O ise kendini toparlayınca gider. Ne kadar hatırası varsa bırakır sende ve gider.

Tam o anda hissettiğin bir duygu vardır, ismini bilemezsin. Hem canın yanarken hem de mutlu olursun onun için. Canın yanar çünkü yanında kaldığı süre boyunca onunla ilgili hayaller kurmuşsundur. Onun gideceğini bile bile kurmuşsundur oysa hayallerini. Gidince paramparça olmaya başlar. Zaten küçük bir umut tanesinin üzerinde duruyordur hayallerin. Temeli yıkılınca en ufak bir parça kalmaz, paramparça olur. Bir taraftan bunların acısını yaşarken mutlu olursun kendi ayakları üzerinde duruyor diye. Oysa o geçmişi olmadan eksik bir hayatı yaşamayı seçmiştir. Sen ise onun geçmişiyle yıkık hayallerinin ortasında kalırsın. İşte tam o anda hissettiğin bir duygu vardır. O duygunun tarifi imkansızdır belki.

Sadece şunu biliyorum ki o duyguyu birçok kez hissettim ve hissetmeye de devam ediyorum. Liman olmanın getirdiği bir duygu bu alışmak ne mümkün...


0/Post a Comment/Comments