Yalnızlık şarkısı

Garip duygular hissediyorum şu anda. Özlüyorum deliler gibi. Duygu bedenime çarptığı zaman nerede olduğumu unutuyorum. Kanımın damarlarımda akışı hızlanıyor ve daha hızlı nefes alıp vermeye başlıyorum. O kadar güçlü bir etkide kalıyorum ki tüm dengem bozuluyor. Renkler birbirine karışıyor önce sonra hayat siyah beyaz bir fotoğraf halini alıyor. Doğadaki tüm renklerin yavaşça aktığını hissediyorum. Engel olmak için yapabilecek bir şeyim yok. Daha fazla hissettikçe daha fazla dalıyorum derinlere. Her şey yavaşça kaybolmaya başlıyor, hiç bir yere tutunamıyorum. Sahip olduğum ne varsa alındığını hissediyorum o anda. Kocaman bir yokluğun içerisinde bir başıma kalıyorum ve her geçen an daha fazla hissediyorum.

İşin garibi özleyecek kimsem yok. Aklıma kimse gelmiyor veya kimsenin sureti gözlerimin önüne kazınmıyor. Özleyecek kimsem yok ama bu hissettiklerimi değiştirmiyor. Bir teni özlemiyorum ben. Bir kokunun hayalini de kurmuyorum. Söylediğim gibi gözlerimin önünde kimsenin yüzü, irisinin çizgileri yok. Özlediğim kimse yok benim. Belki bir damla yağmuru özlüyorum belki. Birinin dudaklarına ilk temas ettiğim o anı da olabilir. Yahut o birinin gözlerinde gördüğüm yansımam da olabilir. Belki mutlu bir susuşu belki de bölünmüş bir yalnızlığı olabilir ama özleyecek kimsem yok benim. Keşke yanımda olsa diyebileceğim bir isim de yok. O halde neyi özlüyorum ben?

Duygu bedenimde yayılmaya devam ediyor. Damarlarım basınçtan dolayı parçalanmak üzere ve ben donuyorum. Büyük ihtimalle ateşim çıkmıştır ve bu üşümemin nedenidir. Bir yangını ellerimle dondurabilecek kadar soğuk hissediyorum kendimi. Öyle ki bir nefesimle yanardağları durdurabilecekmişim gibi geliyor. Öyle ki yaşamın ben merkezli bir şekilde sona erdiğine inanıyorum. Evet, eksiliyorum yavaşça. Aynı legolardan oluşan bir dünyanın parçalanması veya gözü yaşlı bir çocuğun oyuncaklarını teker teker kaybetmesi gibi. Tüm ışıklar sönüyor ve fırtına başlıyor. Bir mum bile yakamıyorum rüzgarda. Yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyor ve ben ağlıyorum. Uğruna ağlayacak kimsem yok, ağlamam garip. Belki geçen zamana belki de geçmemiş zamana ağlıyorum. Kaçırdığım tüm detaylar geçiyor gözümün önünden. Tüm hatalarım ve yanlışlarım için af diliyor "pişmanım" diyorum. Beni affedecek kimse yok,  kimse beni bağışlayabilecek bir yerde değil ve ben düşmeye devam ediyorum.

Bir şarkı mırıldanıyorum sonra. Hangi makamdan olduğunu bilmeden her tondan biraz dem vurarak devam ediyorum. Ne zaman özlesem hep şarkıyı söylediğimi fark ediyorum sonra. Bir şarkı olduğundan bile emin değilken aynı mısralarla sürekli karşılaşmak şaşırtıyor beni. Bu şarkıyı kim bilir kaç kere söylediğimi merak ediyorum sonra. Sorumun cevabı yok ve ne kadar daha devam edeceğimi bilemiyorum. Her şarkının bir ismi olması lazımdır diye düşünüyorum sonra. Bir an "yalnızlık şarkısı" diyip geçmek istiyorum. Sonra farklı yalnızlık şarkılarını hatırlıyorum. Her yalnızlığın şarkısı farklıymış meğer. Meğer her söylenişte değişirmiş kimi zaman makamı kimi zaman ise sözleri. Her yalnızlığın şarkısı farklıymış...

Kimi kandırıyorum ben, kimseyi özlememişim. Yalan bile söyleyemiyorum konu sen olunca. Bil ki ben seni cok özledim ve hep özleyeceğim. 

0/Post a Comment/Comments