Ayrılık...

Ayrılıkları tanımlamaya gerçek çok çaba sarf ettim burada. Ayrılıkları betimleyen kaç kelimem oldu, kaç sessizliğim vardı hesaplayamadım asla. Geçen yıllarımı, yazdığım kelimeleri düşündüğüm zaman aslında bir yerlerden ayrılmakla ne kadar iç içe olduğumu görüyorum. Bir çok ayrılık yaşadım; kimi zaman sevdiklerim gitti benden, kimi zaman arkadaşlarım. Şarkılardan, binalardan, insanlardan, renklerden bile ayrıldım kimi zaman. Sonra başkaları geldi ve onlardan da ayrıldım.

Bu cümleyi daha önce çok kurdum ama tekrarlamak gerekiyor şu an "hep bir durak oldum insanlara". Fırtınalar dindiğinde, hayatlarında tekrar güneş açtığında gittiler. Gidişlerini çok iyi hatırlıyorum. Hafif rüzgarda dalgalanan saçlarını, tenlerinin kokusunu ezbere biliyorum. Giderken son bir kez dönüp bakmamalarını, neyim varsa almamalarını. Unutmalarını da hatırlıyorum o durağı. Ne yaşanmışsa bir anda silip atmalarını ve ardından var olmamışım gibi davranmalarını. Beni unutmanın ne kadar kolay olduğunu tahmin edebiliyorum veya hangi cümlelerin bunu kolaylaştırdığını. İşin garip kısmı ise sonralarını bilmiyorum. Hayatlarının sonralarında bana yer yok çünkü. Gidiyorlar tek bir kelime bile söylemeden ve ben onların gittiği yöne doğru uzun bir süre boyunca bakıyorum.

Kimdiler, neden geldiler ve nereye gittiler hepsi aklımda. Başkaları geldi sonra; kimisi sığınmak, kimisi yaralarını iyileştirmek için ama ayrılık hep aynı oldu.   Bu sahneyi kaç defa yaşadığımı bilmiyorum. Yine de garip bir şey var ki alışamıyormuş insan. Daha önce benzer bir şeyi yaşadım, alışmam gerekirdi aslında ama alışamıyorum. Her defasında bir farklılık oluyor. Belki aynı şarkıda farklı olan tek bir nota belki aynı sözlere yazılan bambaşka bir beste gibi. Ben durdum hep, bekledim. Birileri geldi ve sonraları ise gitti. Belki ben zorladım onları gitmeye, belki benim hatamdı ama hepsi aynı şekilde gittiler. Alışmak mı? Mümkün değildi pek.

Ben de gittim elbette onlar kalmak isteyince. Birisinin hayatında durak oluyorsanız eğer. Sadece canları yandığı için veya yaralarını iyileştirmek için yanınızdalarsa onunla geçen zamanı uzatmak sadece ayrılıkları geciktirir. Bunu da öğrendim, defalarca deneyerek öğrendim hem de. Uzakları arzulayan birini durduramayacağımı öğrendim ve bu yüzden gitmeden önce tek kelime etmedim. "Elveda" diyemem ben sırf bu yüzden arkamdan neler söylendiğini de çok iyi biliyorum. Bunları hiç önemi yok aslında. Ayrılıkları betimlemek için bir kaç kelime daha yazmak istedim. Onlar ilk bahara geçerken kışta kalmayı bir nebze anlatmaktı niyetim. Başka bir niyetim yoktu aslında benim. Ayrılık kokan bir duraktım ben.

Bir duraktım insanların hayatında ve her zaman haddimi bildim...

0/Post a Comment/Comments