Geçmişi şimdiye çekmek...

Beni okuyanlar bilir zaman konusunda ne ölçüde takıntılı olduğumu. Geçen gün yine düşünüyordum geçmişe yolculuğun mümkün olup olmadığını. Kendimle yaptığım münakaşa şu şekilde başladı; dedim ki "geçmişin şartlarını şimdi de oluştursak eğer, geçmişte yaşamış olur muyuz". Hemen cevabını verdim kendimin "şimdi de kurguladığın bir geçmiş illüzyonunda yaşamış olursun." Bu noktada bir illüzyon yarattığımı kabullenmiş oldum. Aynı koşullarda, aynı evde, aynı insanları bir araya getirmiş olsak bile biz eskisi gibi olamayacağımız için asla geçmişe yolculuk mümkün olmayacaktı bu şekilde. Yani eski sevgilimize geri dönmüş olsak bile onunla yaşadığımız güzel günler geri gelmeyecektir. Aynı ilkokulda aşık olduğumuz insanı aradan 20 yıl geçince aynı şeyleri hissetmeyeceğimiz gibi. Aslında geçmişe özlem duyarak attığımız her adım, onu şimdiye çekmek için yaptığımız her şey bir illüzyon yaratma çabamızdan öte bir şey değil. Yani eski sevgiliyle yaşadıklarımızı şimdiye çekmek olası değildir. O halde bu çabamızın da bir anlamı yoktur şimdi de kendimizi kandırmamızdan başka.

Aynı gün pek değerli dostum Shalafi ile konuşurken kuramımı onunla paylaştım. Rastlantılarda bir mantık arayan birisi olduğum için onun içinde bulunduğu koşullarda yardımcı olabilmek için bunları kurguladığımı düşündüm. Uzun uzun konuştuk onunla gerçekten çok güzeldi. Beni geçmiş yıllarıma götürdü konuşmalar ve bu kurgu etrafında geçmişimi tekrardan sorguladım. O kadar fazla yapmışım ki geçmişimi şimdiye çekme girişimini. Sonra bunu herkesin yaptığını fark ettik konuşma esnasında. Herkes sürekli olarak geçmişten bir şeyleri şimdilere taşıma uğraşına adamış durumda kendini. Tam başardıklarına inandıkları sırada ise ne derece yanıldıklarını fark ediyor ve acı gerçekle karşılaşıyorlar. Bu şokun büyüklüğü o kadar fazla oluyor ki insan zamanı ve mekanı karıştırabiliyor.

Farklı bir betimle ile anlatmak gerekirse geçmişten bir sahneyi alıp şimdiye yerleştirmeye çabalamaktır yapılan. Bunu bilinç altımızda bir sevgili elbisesi tasarlayıp karşılaştığımız insanlara giydirmek ile hemen hemen hiçbir fark yoktur. Nasıl o elbisenin o kişiye hiç oturmadığını anladığımızda bitiyorsa bazı şeyler. Aynı şekilde o fotoğraf şimdiye uymuyorsa da bitebiliyor. Eski sevgili konusuna geri dönecek olursak eğer, tekrardan yürümüyor. Çünkü siz farklı şekillerde değişmiş oluyorsunuz. Bununda geçmiş ile bir ilgisi kalmıyor artık. Hatıralar zamanında güzeldi, şimdiye çekmenin bir anlam yok. Nasıl deli gibi oynadığımız eski bir bilgisayar oyunu şimdi de hiçbir keyif vermiyorsa ve onu oynamak geçmişe küfür niteliğindeyse ve eski keyifli anları bitirebiliyorsa eski sevgililer de öyledir. Her şey zamanında güzel dostlar, her şey zamanında...

2/Post a Comment/Comments

Pabuc dedi ki…
Geçmiş gittiği bittiği ve geri dönemediği için insanlar için hep çok daha iyi olarak algılanıyor sanırım..Geçmişte yaşananlar bir daha tekrarlanması imkansız olduğu için kıymetli kalır..Geleceğimizi hazırlamamız adına basamaktır hepsi..Bunun için de kıymetli olabilir bilemiyorum ama biten bitmiştir..Çok az ateş yeniden canlanır bence..Sönmüş ateşi canlandırmaktansa yeni bir ateş yakmayı tercih ederim ,hem daha kolaydır hem de boyutunu önceden tahmin edemezsin daha fazla alev alabilir mesela :)

Ve aklımızdan bir kıyafet biçip onu başkasına giydirmemiz çok çok doğru bunu çok yapıyoruz ve bu bizi mükemmeli aramaya itiyor.Zira hayal dünyamız reel dünyadan farklı, orada sınır yok onun için beklentilerin de sınırı olmaya biliyor ..İkisi arasında dengeyi dikkatli sağlamak lazım :) Elbiseyi iyi biçmek lazım ve mümkünse de bulunmaz kumaştan dikmemek lazım ;)

Allaha emanetsin..
Oğuz Marangoz dedi ki…
En güzeli elbise dikmemek için ama bunu da yapabilen olduğunu zannetmiyorum. :))

Teşekkür ederim Papuç. Sesini duymak iyi geliyor :)