Umut...

İnsan zor zamanlarla karşılaştığında direnç gösterir aynı değişime gösterdiği direnç gibi çünkü kimse acı çekmek istemez. Hem zor zamanlar hemde değişim yeni acılar doğurabilir. Bu sebeple kaçmak ister, umutlara sığınır. Umutların gerçekleşme payı ihtimaller dışında olsa bile yine de sarılır onlara. Umutlar uyuşturucudur çünkü. Beyaz bir güneş gözlüğü gibidir umut. Sonra birisi gelir ve "her şey güzel olacak" der ki hiçbir şey güzel olmaz. Umutlarına sığınamadığı zaman insanın iki seçeneği vardır ya yeni umutlar bulacak ki dipsiz çukurların derinliklerine inildikçe umutlar yaşayamaz.

Böyle zamanlarda geriye tek bir seçenek kalır kabuslarına sığınmak. Bir savunma hamlesidir aslında bu. Kaburga kemikleri parçalanırken onlardan nasıl kalkan yapacağını hesaplar. Sestellerinden yay yapar sonra, azı dişlerinden ok. Kopan kollarından kılıç yapmayı dener sonra. Saldırmaya başlar ev yapımı silahlarıyla, umutsuzca savurur kılıçlarını. Ancak savaşçı değildir, hayat sadece ona savunmayı öğretmiştir. Silahları da paramparça olur. Yüreğini söküp sol eline alır ki hala onun atmasına şaşırıyordur. Sonra ilerilere doğru gözünü kaçırır bi an. Sağ elindeki hançerini düşürür, yüreğini de orada bırakır. "Umut" der ve koşar...

0/Post a Comment/Comments