küller ve sen


Ben kendime küllerden bir dünya kurdum, bir yaşam yarattım gölgelerden. Sonra sen geldin, küllerde çiçekler yetiştirdin. Her gittiğinde yaktım ben her şeyi, neyim varsa senden kalan hepsini yaktım. Sonra sen tekrar geldin, çiçeklerle birlikte ağaçlar diktin. Tekrar gittin, ben tekrar yaktım. Senden kalan hiçbir şeye tahammülüm yoktu. Hep dönmeyecekmişsin gibi baktım hayata, yaktım hepsini. Hayatımda güzel olan ne varsa yaktım. Sonra sen geldin dünyam renklendi, sen gittin ardında bıraktıkların öldü. Havaydın sen, suydun, güneştin. Gittin ben yaktım sensizliğin acısını çekmemeleri için, sensizliği bilmemeleri için hiçbir zaman. Bir kendimi yakamadım, bir kendimi silemedim hayattan. Bir gül ekmiştin, toprağa değil ama bana. Bu yüzden yakamadım kendimi, bu yüzden ölemedim ben. Neden bilmiyorum ama küllere karışamıyorum ben. Evet, hepsi senin suçundu, gittin ve dönmedin bir daha. Kalbimi söküp kendimi yakmam da bu yüzdendi...


0/Post a Comment/Comments