Umut!!!


Umut çok garip bir şey blog. Eksikliğinde hayatımız darmadağın oluyor, yaşama amacımız kalmıyor, içten bir şekilde gülemiyoruz. "Yarın olmayacak yaşasın" diyemiyoruz mesela veya "çok mutluyum hayatımdaki her şey. bombok" gibi bir bakış açısı asla gerçek olmuyor. "Umut fakirin ekmeğidir (Aristotales)" deniyor ama asla karın doyurmuyor. "Umut sadece eziyetin süresini artırır(Nietzsche)" Başka bir bakış açısı tabi, umut yaşadıkça o durumla ilgili acı devam eder. "Her şey güzel olacak" umudunu taşıdığımız sürece güzel olmayan her şey için acı çekeriz. Umut olmazsa beklentiler de olmaz. Mesela eğer düzgün bir ilişki yaşayacağımız konusunda umutlarımız olmazsa bizde kötü ilişkilerde hayal kırıklığına uğramayız, inancımız zayıflamaz. Umut inançtır evet, hasta birisinin iyileşeceğine olan inancı gibidir. Veya her şey güzel olacak kadar yalandır umut, "canını sıkma düzelir, sabret sadece!" Aslında bunu söyleyende, bunu dinleyende hiçbir şeyin düzelmeyeceğini, her şeyin güzel olmayacağını bilir ama inanmak ister. Çünkü aynı zamanda umut acıyı da azaltır. "Yarın güneş doğacak nasıl olsa" diyerek insan karanlıkta geçen zamanlarından bir kurtuluşu olduğunu zanneder ama kurtuluş yoktur. Hiçbir şey düzelmez, hayat böyledir çünkü. "Ekonomik durum düzelse sağlık kötüye gider, sağlık düzelse evlilikte sorunlar çıkar, çocuk alkolik olur vs.." O halde umut nedir, yaşamamızın sebebi midir? Bilemiyorum ama bu yalanı çokça söylerim insanlara. Birisinin bunu içten bir şekilde söylemesi gerekir, insan ister be blog. "Abi düzelcek bak her şey" gibi bir içten bir cümle duymak isteriz.

Geçen kış Beykoz dan Yeniköye motor ile geçerken bir adam görmüştüm. Dokunsalar ağlayacak denir ya öyleydi adam, günlerdir uyumamıştı, inançları tükenmişti onun. Etrafını boş gözlerle seyrediyor, kimsenin ona bakmadığını düşündüğü sırada gözyaşlarını siliyordu. Bir çocuğu vardı, içeride oturan. Çocuğun iki yanında koltuk değnekleri, yanlarına yaslanmış MR dosyası ve başka raporlar. Çocuk babasını çağırıp sıkıldığını söylediğinde adam onu sırtına alıp dışarıya çıkarmıştı. Sonra aynı şekilde yerine koydu, adam sigara üstüne sigara içiyordu. Belliydi adamın ciğerleri parçalanıyordu orada, denize bakıyor belkide atlamayı planlıyordu. Çocuğunun çok ciddi bir hastalığı vardı, belliydi kemikleri incelmiş neredeyse kolunu bile kaldıramaz bir hale gelmişti. Adam fakirdi, elbiseleri yıpranmıştı. Belkide çocuğunun tedavisi için kendi rızkından ödün veriyordu. Onun yanına gittim, "abi düzelecek her şey" dedim "lütfen canını sıkma, derdi veren Allah dermanını da verir.." gibi cümleler kurdum. Bana sarıldı ve ağlamaya başladı, buna ihtiyacı vardı. Birisinin ona "düzelecek, oğlun iyileşecek" demesine ihtiyacı vardı. Teşekkür etti bana defalarca, sonra motor iskeleye yanaştığı sırada içeriye geçip çocuğunu tekrardan sırtına aldı. Sonra hızlı adımlarla uzaklaştı, belki ona enjekte ettiğim bir parça umutla, belki birkaç damla gözyaşıyla.

Şimdi birisi bana "her şeyin düzeleceğini" söyleyebilir mi? ve ben yalan olduğunu bilmeme rağmen inanabilir miyim?

"Umut insanı uyandıran bir rüyadır. Aristoteles"

0/Post a Comment/Comments