hüzün denizi

Bazı zamanlar vardır insan sebepsiz yere mutlu olur veya üzülür, darmadağın olur bazen. İşte böyle bir zamanda değilim. Hüznümün sebepleri var, yıllarca birikmiş bütün gözyaşlarımın daha fazla durmak istemediklerine inanıyorum. "Her şeyin bir sebebi var" bu noktada durup düşünmeli ve sebepleri bulmalıyım sanırım. Anlatmak istediklerim..

Bilmiyorum sebepli bir hüzün denizinde yüzmeye çabalamıyorum. Yavaşça derinlere batmak kadar keyif verici bir şey yoktur. Ciğerlerindeki hava kaburgana baskı yapmaya başlar, sonra cı çekmeye başlarsın. Bu esnada oksijenin bitmektedir ve senin acilen havaya ihtiyacın vardır. Daha az düşünmeye başlarsın çünkü bu sırada beynine yeteri kadar oksijen gitmiyordur. Yavaşça görüşün kararır ve bir şey hatırlamazsın. Denizde derinlere doğru ilerlerken bunlar olur ama hüzün denizi böyle değildir. Görüşün kararır, hayat anlamsızlaşır, kalbindeki kan baskı yapmaya başlar düşüncelerine, yaralarına attığın üstün körü dikişlerin parçalanır. Kanamaya başlarsın bu noktada, açılan her dikişte bir şeyleri hatırlar, bir şeyleri unutursun. Beynine yeteri kadar yaşama nedeni veremezsin, umutlarının son kullanma tarihleri bittiği için çürümeye başlar. Çok kısa bir sürede olur bunların hepsi, en azından sen böyle düşünürsün. Aslında onlarca yılın birikimidir hepsi, içine atıp unuttuğun bütün yaşanmışlıkların tekrar su yüzüne çıkar. Sen nefes alamazken umutlarının çürümesini izlersin. Sonra beynine giden oksijenin azalır ve kalbine tekrardan dikiş atmaya başlarsın. Bir şeyler ölür sende, kurtara bildiğin umutlarını kurtarırsın. Kalanlar için gösterişsiz bir cenaze düzenlersin sonra ve devam edersin. Hüzün denizinden mümkün olduğu kadar uzakta bir yerde yaşamayı düşlersin, deniz görmeyen bir kara parçası ararsın. Bir çöl bulmak istersin, orada kumların arasında uzanmak istersin sonsuza. ama olmaz!!!


0/Post a Comment/Comments