Söylesene şehir!

çok eski bir yazım hala duygularıma tercüman oluyor ve ben şaşırıyorum. garip hayat, kesinlikle garip...


Söylesene şehir!

Engel çıkarma daha fazla.

Tamam, kabul ediyorum,

Kazanan sendin.

Mutlu musun?

Yoksa senin kaldırımlarında ıslak mı benim kadar?

Yoksa senin evsizlerinde yalnız mı benim kadar?

Sıkılmadın mı çelmelemekten?

ben sıkıldım düşmekten!

Yazı yazmamıştım duvarlarına,

Resim de çizemedim hiç!

Bir parçamı dahi bırakmadım sende!

Söyle neden içimdeki seni atamıyorum,

Söyle neden bırakıp gidemiyorum!

Bu yaralar,

Senin kaldırımların yapmıştı,

Senin çukurlarına düşmüştüm!

Söylesene şehir,

Neden çıkışı yok çukurlarının?

O yaralar asla iyileşemedi

Kabuklarını da mı geride bırakmalıyım?

Al hepsi senin olsun!

Kanıyor muyum?

Hep benden bir parça istemiştin,

Anı demiş, izin vermemiştin gitmelere.

Bırak artık beni,

Seni unuttum, sokaklarını, gecelerini unuttum.

Mutluluğunu unuttum.

İzin ver artık gitmelere,

Bilirsin veda edemem ben.

İzin ver,

Bir kez daha gideyim vedasız!

Veya veda say bunu,

Korkma unutmam seni.

İzin ver artık gitmelere…

0/Post a Comment/Comments