Karmakarışık...
Hayat "karmakarışık" sıfatını layıkıyla taşımaya devam ediyor. Tükürdüğümüzü yalatmaktan büyük zevk alıyor tahminlerim doğrultusunda. Hatta zevkin doruğunda soluk soluğa kaldığını bile düşünüyorum. Bizde garipiz, yalayacağımızı bilerek tükürmeye devam ediyoruz. "Asla böyle yapmam" "bu olursa kesin böyle yaparım, yıkarım, yakarım..." şeklinde cümleleri bolca sarf ediyoruz. Bu arada hayatın bıyık altından güldüğünü hayal ediyorum ve bir kronometre başlatıp beklediğini. Sonra da biz yerleri yalamakla meşgulken puro ve JD eşliğinde bizi seyrettiğini. Eminim ki inanılmaz zevk alıyordur, eminim çünkü bende aynı şekilde zevk alır, tatmin olurdum. "ahahaha.. ben demiştim böyle olcağını" çok keyifli bir cümledir ancak asla hayat kadar zevk alamayız. Bu yüzden büyük konuşmaktan vazgeçtim, elimden gelse hiç konuşmayacağım. Gerek yok, nasıl olsa her cümlenin ardından g.t gibi ortada kalıyoruz. Yaşam enerjim bu şekilde çekiliyor zaten. Bir mum uzatıyor önce hayat, biz onu yakıp hayatı aydınlatacağımızı düşünüyoruz. Sonra o yanınca diğerleri sönüyor, hayat ise şöminenin karşısında ceylan derisi bir koltukta bize gülüyor.
Eskiden olsa asla umursamadığımız şeyler gün geliyor da gördüğümüzde bizi mutlu ediyor. Bir bardak suyun anlamını çölde kalırsak anlayabiliyoruz. Ancak çok geç oluyor. Öyle şeyler oluyor ki hayatımda eskiden olsa bir saniye bile düşünmeyeceğim olaylar hayatımı oluşturuyor. Sadece yaşamak için yaşıyorum. Sebepler ortadan kayboluyor, eskiden sahip olduğum hedeflerin hepsi paramparça oldu. Şimdi sadece karnımı doyursam, borçlarımı ödesem yeter diyebiliyorum. Nerede o eski idealist, aykırı insan? Üzgünüm ki o artık yok olmaya çok yakın, "bir gün daha yaşayalım" artık yeterli geliyor. Böyle olunca da yazamıyorum, isyan edecek gücüm kalmadı artık. İsyan olmayınca yazı da olmuyor, hayat ise peşpeşe orgazm oluyor. Bari o kendini tatmin etsin, mutlu olsun. Ben g.t gibi kalmaya devam ederim, nasıl olsa alışıyor insan!
Tamam sustum :) Okumaya devam ...