Kişilik katmanları


Son yazılarımda hayatın 3 farklı halde algılanabileceğinden bahsetmiştim. Bunlar salt gerçeklik, sistemin bize dayattığı kurgusal bir gerçek ve kendi hayallerimiz olarak anlatmıştım. Şimdi ise bu katmanları biraz daha çeşitlendirmek istiyorum. Bir kaç yazımın temelini salt gerçeğin olduğu fikri almıştı. Bu salt gerçek, sistemden veya insanlardan bağımsızdı. Bu yazımda da bu bağımsızlığı korumaya ve salt bir gerçekliğin olduğu düşüncesiyle devam edeceğim. İlerleyen yazılarımda bu düşünce ile de uğraşmak istiyorum ama şimdi değil.


Bu yazıda sizlere katmanlardan bahsetmek istiyorum, bireyin katmanlarından. Örnekle anlatmak çok daha güzel olur kanaatindeyim. Bir bireyimiz olsun mesela biricik hayali dostumuz Ragıp bu örneklemede gönüllü olsun.Tabi bu örneklemenin geçerliliği için onu bir süre için gerçek bir insan yapalım, evi ailesi, dostları olsun. Ragıp'ı hiç tanımayan birisi için onun bir boyutu vardır, kişiliği hakkında bilgiler veya fikirleri. Biraz tanıyan birisi için ise onu başka yönleri vardır, daha fazla sırları, gizemleri. Çok yakın bir dostu ise onun gizemlerinin bir kısmını bile bilir, davranışlarının altında yatan gerçek nedenleri tahmin eder veya bilir. Mesela bir psikoloğu olsa Ragıp'ın o şimdi deki davranışlarının çocukluğundaki olaylar ile bağlantılarını kurabilir ve onu tamamen farklı bir açıdan görebilir. Ragıp'ın bir çok farklı kişi tarafından farklı bir şekilde tanımlandığını anlattım aslında. Hepsi onun farklı bir katmanını gördü ve o katman üzerinden Ragıp'ı tanımlandırmaya çabaladı.

Alında onun katmanlarının sayısı çok daha fazladır. Bu katmanlar onun nasıl algılanabileceğini gösterdiği gibi aynı şekilde dünyayı nasıl algıladığını da gösterir. Aslında Ragıp'ın yaşadığı her deneyim onun dünyaya bakışını değiştirecektir ve bu farklılaşma ile birlikte kendi içinde birden fazla evren algısı oluşacaktır. Her düşünce katmanı bir diğerinin üzerinde varlığını devam ettirecektir. Herkesin belirli bir farkındalığı olduğunu anlatmıştım geçen yazılarımda ve bu farkındalık etrafında dünyayı algıladığını. Şimdi ise bu farkındalığın tek olmadığını söylüyorum sizlere. Hiçbir zaman insanın içinde net bir biçimde şekillenmiş bir dünya kurgusu yoktur. Önceki yazılarımda anlattığım 3 farklı gerçeklik kurgusu kişinin içindeki farklı katmanlara düşer ve bunun sonucunda belki de milyonlarca farklı gerçeklik oluşur.

Bu paralel evren kuramı gibidir. Ancak her insanın kendisine ait paralel evrenleri vardır. Bu belirli kavramların kişiden kişiye değişmesi olarak örneklendirebilirim. Sonra aynı kavramın kişinin içindeki farklı tanımlamalarını da ekleyince ne kadar büyük bir çeşitliliğin oluştuğunu anlayabiliriz. Aynı anda aynı dünya üzerinde sonsuz sayıda paralel evren var diyebilirim bu düşünceye göre. Sürrealist bir tabloya bakan herkesin farklı bir anlam çıkabileceği gibi belki de çizerin düşünmediği anlamları da ekler orada gözlemci. Bu şekilde bir tablonun aslında milyonlarca farklı anlatısı olabilir. Bu farklılığında sebebi onu izleyen gözlemcilerin farklı olmasıdır. Hatta bir kişi bile farklı zamanlarda farklı algılamalar yapabilir bunun nedeni ise katmanların farklılığıdır.

İlk başta üçe ayırdığım gerçekliği bu yazı ile birlikte sonsuz sayıda parçaya daha böldüm. Hayatın 1'ler ve 0'lardan oluşmadığını göstermekti amacım ve sanırım bu yazı dizisi boyunca virgülüm sonuna oldukça fazla basamak eklenecek.

Saygılarımla..

0/Post a Comment/Comments